Ali Şevki KARATAŞ


UNUTULMUŞ BİR DEĞER...

UNUTULMUŞ BİR DEĞER...


Trabzon havaalanı dolmuş duraklarının kalktığı yerde bir Kültür merkezi vardır. Orada yaşayan hemen herkes o Kültür Merkezini bilir. Yeri geldi mi düğün cemiyetlerine, sempozyumlara, tiyatro gösterilerine, birçok sanatçının eserlerini sergilediği programlara ev sahipliği yapar bahsettiğim mekan. Hatta vatandaşlara sorsanız hemen ismiyle telaffuz eder, direkt tarif eder nerde olduğunu. Ama kimdir ? Necidir ? Kimse ne irdeler, ne araştırır. Oysa İhsan Bey gibi unutulmaya yüz tutmuş ne kadar çok değerimiz var. Aslında bu bizim en büyük ayıbımızdı.

 

Bahsettiğim yerin ismini paylaşayım sizlerle…

HAMAMIZADE İHSAN BEY KÜLTÜR MERKEZİ…  

Peki kimdi bu İhsan Bey ?

 4 Şubat 1885'te Trabzon'da dünyaya gelmiştir. Babası Hamâmîzâde Hafız Ahmet Efendi, annesi Rizeli Çelebizâde Salih Ağa'nın kızı Nafia Hanım'dır. Trazon İdadisi mezunudur. Bir dönem Trabzon'daki okullarda öğretmenlik yapan İhsan Bey; daha sonra İstanbul’a taşınmış, burada çeşitli gazetelerde yazılar yazmış ve edebiyat, İslam tarihi, Türkçe vb. alanlarda öğretmenlik yapmıştır. Soyadı kanunundan sonra Hamamoğlu soyadını almıştır. 11 Mayıs 1948 tarihinde de İstanbul'da vefat etmiştir. Mezarı, İstanbul Edirnekapı Şehitliği’ ndedir. Ölümünün ardından, adı Trabzon'un Yeni Mahalle semtindeki bir sokağa verilmiş, 1987'deki belediye meclisi kararıyla da kent kültür merkezinin adının “İhsan Hamim Kültür Merkezi” (bugün için Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi) olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.

Tarihçi  Murat Bardakçı’ ya göre, İhsan Bey; divan edebiyatının "divan sahibi son şairi"dir. O, "Bir Destan" adlı mizahi manzumesi hariç aruz vezni ile kaleme aldığı şiirlerinde, Nedim’ den etkilenmiştir Şiirleri ve biyografisi Mustafa İsen ve Rıdvan Canım tarafından yapılan bir çalışmayla yeniden yayımlanmıştır. İhsan Bey'in en çok bilinen eseri 1928'de yayımladığı Hamsi-nâme adlı folklorik ögeler taşıyan kitabıdır. Kitapta hamsinin biyolojik yapısı, hamsi konulu halk müzikleri ve halk oyunları gibi birçok açıdan  Karadeniz halkı için hamsinin önemini belirten başlıklara yer verilmiştir. Ahmet Caferoğlu Hamâmîzâde'nin "Baba Salim" adlı eserini överek, onu Trabzon ağzını mükemmel bilen bir araştırmacı olarak değerlendirmiştir

İhsan Bey'in, çoğunluğu Trabzon yöresinden olmak üzere derlediği 772 bilmece; Türk folklor araştırmalarında ilk metodik halk bilimi araştırması olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, Trabzon yöresinden derlediği türkü ve manileri 1931'de "Trabzon Manileri" adıyla, oluşturduğu sınıflandırma kuralları içerisinde yayımlamıştır.

İhsan Bey, yaşamı boyunca 58 kitap kaleme almıştır.

  • Hamsi-nâmeTrabzon ManileriTürk Edebiyatı NümuneleriBaba SâlimRübâiyât-ı Ömer Hayyam, Ticarî Muhaberat bunlardan bazılarıdır.

Uzun zamandan beridir araştırmak istediğim fakat bir türlü fırsat bulamadığım , kıymetli değerimiz , İslami ve Türkçe alanlarında nice öğrenciler yetiştiren , bir çok eserini bizlere armağan eden İhsan beyi kaleme almak istedim. Ve araştırmam neticesinde bu muhteşem insanı yazıya dökerken kendimden utandığımı belirtmek isterim. Bu benim hayatımın en büyük ayıplarından bir tanesi olduğunu anlamış oldum. 

Kurban Bayramının 2.günü Edirne kapı şehitliğini ailemle beraber ziyaret ettik. İstiklal marşımızın yazarı Milli Şairimizi Mehmet Akif ERSOY’un kabri, Milli Haltercimiz Naim SÜLEYMANOĞLU’nun kabri ,kısa bir süre önce yitirdiğimiz ve benim de yakından tanıdığım  Türk İlahiyatçısı Ömer DÖNGELOĞLU’nun kabirilerini ziyaret ettik. Sonrasında ayıbımı gidermek ve mezarının başında usta şairimize dua okumak için İhsan Beyin kabrini aramaya koyulduk. Güvenlik görevlilerine her ne kadar sorsam da , hangi ada , hangi parselde olduğunu bir türlü bulamadık. İnternet sitesinin birinde kabrinin bir fotoğrafına rastladım ve orada ki ağaçlardan , kaldırım taşlarından ve sokak görüntüsünden, 45 dakikalık bir arama sonucunda Merhum İhsan Beyin kabrini bulduk. Görselde paylaştığım resim İhsan beyin kabrinin olduğu mezarlık, ne acıdır ki ; İhsan beyi biz gerçekten unutmuşuz . Öyle unutmuşuz ki ; mezarı solgun, toprağı çiçeksiz ve bitkisiz, kabrini çevreleyen taşlar dokunsanız elinizde kalacak gibi. Biliyorum ki o toprağın altında yatan muhteşem insan duadan da yoksun. Yüce Mevla bir kez daha İhsan beye rahmet eylesin.

 

 

Gelelim asıl konuya… Trabzonumuzun yetiştirdiği ve bir çok mizahi dalda bizlere rehber olan , bir çok eserleri ile tarihin tozlu sayfalarını bizlere armağan eden şairimiz İhsan beyin kabrinin ne halde olduğunu  TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ biliyor mu ? … Hatta her fırsatta Trabzonlu olmakla gurur duyduğunu ifade eden, kültürel zenginliklere önem gösteren İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI biliyor mu?, Gerek Trabzon’ un Kurtuluş günü münasebetiyle, gerekse Trabzon’ un Fetih günü münasebetiyle her yıl kutlanan ve kültürel zenginlikleri vatandaşlara aşılamaya çalışan TRABZON DERNEKLERİ ve FEDERASYONLARI biliyor mu? Tabi ki bilmiyorlar. Belediyelerin kültür müdürlükleri acep ne işe yarar ? , Federasyonlarının kültürel zenginlik kapsamı sadece horon oynamak, tereyağ ve peynir satmaktan mı ibaret? Her ne kadar kendimi ayıplasam da, asıl ayıp sizlerindir bilesiniz.