Sizi bilmiyorum ama ben pişmanlık duyan, utanabilen insanları çok seviyorum.
Pişkinlik ne kadar ucuzsa , utanç o kadar değerlidir.
Günümüzde utancın değerini bilmek , pişkinliğin basitliğini anlayabilmek. İşimize geleni algılamak gibi bir hal oldu.
Peki gerçek insanlar beyaz atlara binip uzaklaştı mı ?
O yardımsever , edep haya timsali olan insanlar tarihin derin sayfalarındamı kayboldu ?
Allah cc Kur'an-ı Kerim’de “Biz insanı en güzel şekilde yarattık “ derken güzel olana ihaneti insan olarak biz yapmadık mı? Peygamberimiz Hz Muhammed “ İnsan Eşref-i mahlukattır “ derken şerefi ve onuru nerede zincire vurduk?
Toplum olarak batılaşmaya dönen bir serüvenin içinde , laiklik ve çağdaşlık adı altında kendi ahlaki değerlerimizden uzaklaşmaya başladık.
Örf , adet ve geleneklerimizin ansiklopedilerde bir teori kavramı haline dönüşmesine neden olduk. Evimizde hayvan beslerken , sokak hayvanına tekme sallar olduk.
Bugün giydiğimizi yarın giyinmezken ; kapalı kapılar ardında soğuk kış gününde elektriksiz , aşsız, susuz bi çare hayata tutunmaya çalışanları görmezden geldik.
Sahte gülücükler saçarken etrafa , gıybetinde dibine vurduk. Yararlı olanı bile eleştiri olsun da nasıl olursa olsun diye kabul etmeyip muhalefet yaptık.
Kendi çıkarlarımız uğruna makam , mevki işgal edip, vatandaşımızın hakkını yedik , yemeye devam ediyoruz.
“Tüyü bitmemiş yetim hakkını “ savunurken o mukaddes hakka tasallut ettik, yağmaladık.
Devlet arazilerine , hazine mallarına göz diktik.
Kazanmak uğruna helali farz olmaktan çıkarıp , haramı meşru kıldık.
Namus kavramını Tanrı dağı eteklerinde , Ötüken diyarında bırakıp ; Los Angeles, Paris , Şanzelize , Venedik sokaklarında insanlığı ucuzlattık.
Şimdi asıl soru şu ....
Biz ne zaman İNSAN olacağız ?
NE ZAMAN İNSAN OLACAĞIZ
Sizi bilmiyorum ama ben pişmanlık duyan , utanabilen insanları çok seviyorum. Pişkinlik ne kadar ucuzsa , utanç o kadar değerlidir.
Günümüzde utancın değerini bilmek , pişkinliğin basitliğini anlayabilmek. İşimize geleni algılamak gibi bir hal oldu.
Peki gerçek insanlar beyaz atlara binip uzaklaştımı ?
O yardımsever , edep haya timsali olan insanlar tarihin derin sayfalarındamı kayboldu ?
Allah cc Kuranı Kerim’de “Biz insanı en güzel şekilde yarattık “ derken güzel olana ihaneti insan olarak biz yapmadık mı?
Peygamberimiz Hz Muhammed “ İnsan Eşref-i mahlukattır “ derken Şerefi ve onuru nerede zincire vurduk.
Toplum olarak batılaşmaya dönen bir serüvenin içinde , laiklik ve çağdaşlık adı altında kendi ahlaki değerlerimizden uzaklaşmaya başladık. Örf , adet ve geleneklerimizin ansiklopedilerde bir teori kavramı haline dönüşmesine neden olduk.
Evimizde hayvan beslerken , sokak hayvanına tekme sallar olduk. Bu gün giydiğimizi yarına giyinmezken ; kapalı kapılar ardında soğuk kış gününde elektriksiz , aşsız, susuz bi çare hayata tutunmaya çalışanları görmezden geldik .
Sahte gülücükler saçarken etrafa , gıybetinde dibine vurduk. Yararlı olanı bile eleştiri olsunda nasıl olursa olsun diye kabul etmeyip muhalefet yaptık. Kendi çıkarlarımız uğruna makam , mevki işgal edip . Vatandaşımızın hakkını yedik , yemeye devam ediyoruz. “Tüyü bitmemiş yetim hakkını “ savunurken o mukaddes hakka tasallut ettik, yağmaladık.
Devlet arazilerine , hazine mallarına göz diktik. Kazanmak uğruna Helali farz olmaktan çıkarıp , Haramı meşru kıldık. Namus kavramını Tanrı dağı eteklerinde , Ötüken diyarında bırakıp ; Losencılıs, Paris , şanzelize , Venedik sokaklarında insanlığı ucuzlattık.
Şimdi asıl soru şu .... biz ne zaman İNSAN olacağız ?
Konuşma Sonu
NE ZAMAN İNSAN OLACAĞIZ
Sizi bilmiyorum ama ben pişmanlık duyan , utanabilen insanları çok seviyorum. Pişkinlik ne kadar ucuzsa , utanç o kadar değerlidir.
Günümüzde utancın değerini bilmek , pişkinliğin basitliğini anlayabilmek. İşimize geleni algılamak gibi bir hal oldu.
Peki gerçek insanlar beyaz atlara binip uzaklaştımı ?
O yardımsever , edep haya timsali olan insanlar tarihin derin sayfalarındamı kayboldu ?
Allah cc Kuranı Kerim’de “Biz insanı en güzel şekilde yarattık “ derken güzel olana ihaneti insan olarak biz yapmadık mı?
Peygamberimiz Hz Muhammed “ İnsan Eşref-i mahlukattır “ derken Şerefi ve onuru nerede zincire vurduk.
Toplum olarak batılaşmaya dönen bir serüvenin içinde , laiklik ve çağdaşlık adı altında kendi ahlaki değerlerimizden uzaklaşmaya başladık. Örf , adet ve geleneklerimizin ansiklopedilerde bir teori kavramı haline dönüşmesine neden olduk.
Evimizde hayvan beslerken , sokak hayvanına tekme sallar olduk. Bu gün giydiğimizi yarına giyinmezken ; kapalı kapılar ardında soğuk kış gününde elektriksiz , aşsız, susuz bi çare hayata tutunmaya çalışanları görmezden geldik .
Sahte gülücükler saçarken etrafa , gıybetinde dibine vurduk. Yararlı olanı bile eleştiri olsunda nasıl olursa olsun diye kabul etmeyip muhalefet yaptık. Kendi çıkarlarımız uğruna makam , mevki işgal edip . Vatandaşımızın hakkını yedik , yemeye devam ediyoruz. “Tüyü bitmemiş yetim hakkını “ savunurken o mukaddes hakka tasallut ettik, yağmaladık.
Devlet arazilerine , hazine mallarına göz diktik. Kazanmak uğruna Helali farz olmaktan çıkarıp , Haramı meşru kıldık. Namus kavramını Tanrı dağı eteklerinde , Ötüken diyarında bırakıp ; Losencılıs, Paris , şanzelize , Venedik sokaklarında insanlığı ucuzlattık.
Şimdi asıl soru şu .... biz ne zaman İNSAN o