Temel TUNCER - Gayrimenkul Değerleme Uzmanı


Konut alım satımında vatandaş ne yapmalı?

Konut alım satımında vatandaş ne yapmalı?


 

           Bilindiği üzere 6 Şubat 2.023 deprem felaketinde yaklaşık 300 bin ile 400 bin arası konut kaybedilmiş yaklaşık resmi rakamlara göre 60 bine yakın insan kaybedilmiş. On ilde görülen bu deprem felaketinde yaklaşık 12 ile 13 milyon  insan etkilenmiştir.

        Yaşanan bu deprem felaketi ülkemiz insanını derinden etkilemiş tüm ekonomik planları alt üst etmiş, zaten yetersiz ekonomik kaynaklara sahip  Ülkemizi hiç beklenmedik bir anda 150 milyar dolar civarında kaynak ayrılmak zorunda kaldığı, ekonomik olarak yaķın gelecekte sorunların devam edeceği bir gercektir.

          Yaşanan bu deprem felaketi elde  var olan konutların yok olmasına sebep olduğu gibi evlerini kaybeden vatandaşların barınma ihtiyacını gidermek için diğer şehirlere göç etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum zaten  başka etkenlerle azalmış olan konut stokunun tamamen bitme noktasına gelmesine neden olmuştur .halen türkiye'de ev sahipliği açısından uzmanların görüşünü göre oranın yeni %60 civarında olduğu,  kiracı olma halinin %25  olduğu görülmektedir. Yine uzmanların görüşüne göre gelecek 10 yıI İçinde yaklaşık rakamlara göre en az 12 milyon konutun yapılması gerektiği söylenmektedir.

         Yaşanan deprem felaketinin vatandaşta meydana getirdiği ruhsal çöküntü ve korku vatandaşa bir panik havası yaratmış,  kendisine göre riskli gördüğü binaları terk etme ve canını kurtarmak için daha sağlam zeminli bölgelerden konut sahibi olma arzusu uyandırmıştır.  Üstelik maddi imkanı az ve yetersiz olan vatandaşın yeni yapılmış konut edinme imkanı bulamaması,   panik halinde olmasına,  bir deprem döneminde sığınacağı ve yaşayabileceği arsa tarla gibi yerlerde basit barınma yapma gibi arayışlara girmesine neden olmuştur.

          Bu durum panik satışların ve panik alışların oluşmasına neden olmuş, arayış içinde olan vatandaş sahip olduğu konutun deprem riskini bilmeden gerekli anlamlı araştırmaları yapmadan, basından ve sosyal medyadan aldığı bilgilerle karar vermek zorunda kalmış, bunu gören fırsatçılar vatandaşın elinden değerinden çok az olan konutları satın almaya, vatandaşa değerinden çok yüksek fiyattan arsa ve tarla satışı yapmayı bir fırsat olarak görmüşlerdir.

         Bilindiği üzeri her türlü mal ve hizmette olduğu gibi fiyat serbest piyasada arz ve talep dengesine göre oluşur.  Bütün bu gelişmeler,  piyasada olması gerekenden çok az deprem yönetmeliğine göre yapılmış sağlam ve yeni konut stokunun bulunduğunu göz önüne sermiştir

        Bu durum karşısında  yeni yapılmış konutların yakın gelecekte fiyatlarının daha fazla artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

        Bizim vatandaşa söyleyeceğimiz en iyi şey fırsatçılara karşı dikkatli davranmaları gereğidir. Doğru olmayan bilgilerle hiçbir araştırma yapmadan sahip olduğu konutun gerçek değerini bilmeden dairesini fırsatçılara kaptırmamaları,  dikkatsizce hiç bir araştırma yapmadan vatandaşın dairesini satıp arsa ya da yeni bir daire almamaları gereğidir.

       Bütün bu gelişmelerde büyük görev devlete düşmektedir. Gelecekte görev yapacak tüm hükümetlerin konut uretimini bir devlet politikası görerek gereken planları yapmaları gereğidir.  Devlet acil olarak yurtdışından gelen ve oturmak amacıyla kalacağını düşündüğü tüm göçmenlerin Türkiye'de kalış sürelerini sonlandırarak geriye dönmelerini sağlamalıdır.

         Türkiye Cumhuriyeti Devleti acil olarak konut satarak vatandaşlık verdiği yabancılara konut satış uygulamasına son vermelidir.

          Kentsel dönüşüm mevzuatını kentsel dönüşümü hızlandıracak şekilde yeniden güncelleyerek bürokratik formaliteleri azaltmalı ve yerel yönetimlerle tam olarak işbirliğine gitmelidir.

          Konut yapımında kullanılan tüm inşaat malzemelerinde katma değer vergisini sıfırlamalıdır.  Konut yapımında kullanılan inşaat malzemelerinin üretiminde teşvik edici yöntemler kullanılmalıdır.

        Devlet ve yerel yönetimle Konut alım satımında vatandaş ne yapmalı

           Bilindiği üzere 6 Şubat 2.023 deprem felaketinde yaklaşık 300 bin ile 400 bin arası konut kaybedilmiş yaklaşık resmi rakamlara göre 60 bine yakın insan kaybedilmiş. On ilde görülen bu deprem felaketinde yaklaşık 12 ile 13 milyon  insan etkilenmiştir.

        Yaşanan bu deprem felaketi ülkemiz insanını derinden etkilemiş tüm ekonomik planları alt üst etmiş, zaten yetersiz ekonomik kaynaklara sahip  Ülkemizi hiç beklenmedik bir anda 150 milyar dolar civarında kaynak ayrılmak zorunda kaldıği, ekonomik olarak yaķın gelecekte sorunların devam edeceği bir gercektir.

          Yaşanan bu deprem felaketi elde  var olan konutların yok olmasına sebep olduğu gibi evlerini kaybeden vatandaşların barınma ihtiyacını gidermek için diğer şehirlere göç etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum zaten  başka etkenlerle azalmış olan konut stokunun tamamen bitme noktasına gelmesine neden olmuştur .halen türkiye'de ev sahipliği açısından uzmanların görüşünü göre oranın yeni %60 civarında olduğu,  kiracı olma halinin %25  olduğu görülmektedir. Yine uzmanların görüşüne göre gelecek 10 yıI İçinde yaklaşık rakamlara göre en az 12 milyon konutun yapılması gerektiği söylenmektedir.

         Yaşanan deprem felaketinin vatandaşta meydana getirdiği ruhsal çöküntü ve korku vatandaşa bir panik havası yaratmış,  kendisine göre riskli gördüğü binaları terk etme ve canını kurtarmak için daha sağlam zeminli bölgelerden konut sahibi olma arzusu uyandırmıştır.  Üstelik maddi imkanı az ve yetersiz olan vatandaşın yeni yapılmış konut edinme imkanı bulamaması,   panik halinde olmasına,  bir deprem döneminde sığınacağı ve yaşayabileceği arsa tarla gibi yerlerde basit barınma yapma gibi arayışlara girmesine neden olmuştur.

          Bu durum panik satışların ve panik alışların oluşmasına neden olmuş, arayış içinde olan vatandaş sahip olduğu konutun deprem riskini bilmeden gerekli anlamlı araştırmaları yapmadan, basından ve sosyal medyadan aldığı bilgilerle karar vermek zorunda kalmış, bunu gören fırsatçılar vatandaşın elinden değerinden çok az olan konutları satın almaya, vatandaşa değerinden çok yüksek fiyattan arsa ve tarla satışı yapmayı bir fırsat olarak görmüşlerdir.

         Bilindiği üzeri her türlü mal ve hizmette olduğu gibi fiyat serbest piyasada arz ve talep dengesine göre oluşur.  Bütün bu gelişmeler,  piyasada olması gerekenden çok az deprem yönetmeliğine göre yapılmış sağlam ve yeni konut stokunun bulunduğunu göz önüne sermiştir

        Bu durum karşısında  yeni yapılmış konutların yakın gelecekte fiyatlarının daha fazla artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

        Bizim vatandaşa söyleyeceğimiz en iyi şey fırsatçılara karşı dikkatli davranmaları gereğidir. Doğru olmayan bilgilerle hiçbir araştırma yapmadan sahip olduğu konutun gerçek değerini bilmeden dairesini fırsatçılara kaptırmamaları,  dikkatsizce hiç bir araştırma yapmadan vatandaşın dairesini satıp arsa ya da yeni bir daire almamaları gereğidir.

       Bütün bu gelişmelerde büyük görev devlete düşmektedir. Gelecekte görev yapacak tüm hükümetlerin konut uretimini bir devlet politikası görerek gereken planları yapmaları gereğidir.  Devlet acil olarak yurtdışından gelen ve oturmak amacıyla kalacağını düşündüğü tüm göçmenlerin Türkiye'de kalış sürelerini sonlandırarak geriye dönmelerini sağlamalıdır.

         Türkiye Cumhuriyeti Devleti acil olarak konut satarak vatandaşlık verdiği yabancılara konut satış uygulamasına son vermelidir.

          Kentsel dönüşüm mevzuatını kentsel dönüşümü hızlandıracak şekilde yeniden güncelleyerek bürokratik formaliteleri azaltmalı ve yerel yönetimlerle tam olarak işbirliğine gitmelidir.

          Konut yapımında kullanılan tüm inşaat malzemelerinde katma değer vergisini sıfırlamalıdır.  Konut yapımında kullanılan inşaat malzemelerinin üretiminde teşvik edici yöntemler kullanılmalıdır.

        Devlet ve yerel yönetimler kendi idareleri altında konut üretici kurumlar oluşturmalıdır. Bu kurumlar her türlü vergi ve prosedürlerden arındırılmış olmalıdır. Piyasada fırsat kollayan al ve sat yapan merdiven altı tabir edilen şahıs ve kurumların, vatandaşın her türlü hak ve kayıplarına sebep olan uygulamaları için ağır  yaptırımlar uygulanmalıdır.

         Devlet ve devlete bağlı milli emlak Genel Müdürlüğünce yeni bir eylem planı hazırlanarak yatay ve küçük mimari en fazla 2 ya da 3 kat olacak şekilde yeni arsalar üretilmelidir. Son verirken hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum... 

Temel TUNCER Gayrimenkul Uzmanı