Dilşat CEVHER


Bir Ramazan Ayına Daha Merhaba...


Hızlı kayıt halinde geçen yaşantımızda kovalamacadan ibaret biten günlerimizin ardından "ha geldi ha geliyor"  diye beklediğimiz bereket ve rahmet ayı bu yıl da nihayet geldi çattı çok şükür.
 
Ramazan deyince ilk aklıma gelen çocukluğumda hafızama kazınan dikdörtgen şeklinde evimizin müstakil bahçesinde her akşam kurulan iftar sofralarında koşuşturmaca içinde geçen o tatlı telaş halinde sevinçten saçlarımın her zıpladığımda ağaçlara değecekmiş gibi mutlu olduğum günlerde o sofranın etrafında dolanarak "ben de yardım edeceğim" dediğimi 5-6 yaşlarımdaki sülüetim gelir aklıma...
O yaşlarda alışılmışa gelen büyüklerle bir arada olmak, beraberce paylaşarak hayati sevgi çemberi içinde yakalamaya çalışırken  büyüklerin " bu yıl da bereketiyle geldi Allah sağlık versin." deyişleri değişmeyen tek gerçek kelime ve geleceğe bağlayan köprü ile bağlayan bir değer bütünüdür.
 
Nerde o eski ramazanlar denildiğinde aslında nerde o sıcacık manevi duygular, gözlerin içten içe dudaklara gerek kalmadan gülmesiyle her şeyin anlaşılabildiği güven duygusunu arıyoruz aslında ramazanlarda...
Aslında bize düşen Allah` ın bizlere nakşettiği kendinden bir parçayı kalbimize dokuduğu sevgi duygusunu şartsız koşulsuz kabul etmekle başlıyor insaniyet duygusu.

Bu duygu ile paylaşmak vermek bir bütün olduğunu hissederek şükrederek komşu, akraba,eş, dost, canlı olan herşeyde buluşmaktır aslında .

Bizi ayakta tutan sevgi ve beraberlik içinde olmak değil midir?
Aslında ramazan duygusunu yaşamanın temelinde sevdiğimizi zannettiğimiz menfaatlerle süsleyerek çıkara dönen bu duygu sapmasının içinden çıkmaktır ramazan.
 
Ne kadar çabuk geldi 1 ay nasıl da geçti dediğimizde içimizde yer alan boşluğu ramazan ayının verdiği güzelliklerle doldurmak istiyoruz.

Bize düşen ne olursak olalım Allah` ın katında yalnız ve yalnızca kalben içimizdeki çocuğu, paylaşım duygusuyla birleştirerek yaşatmayı denemenin tadına varılmayacak duygusu nasıl da rahatlatacaktır.
Biten günün ardından küçücük bir tebessümle  ramazan maneviyatını her daim yaşamak dileklerimle...