Geçmiş yıla kadar, kimileri için bir bayram, kimileri için yağmalama,
kimileri için insanların birbirine kırdırma şöleniydi.
Öncelikle namusu ile evine bir ekmek getirmek için mücadele eden ve hatta bu uğurda canını veren tüm emekçilerin 1 Mayıs Bayramı kutlu olsun.
1 Mayıs İşçi Emekçi Bayramı ülkemizde hakkı ile kutlanması mümkün olmayan bir bayramdır.
Peki bu bayram nasıl kutlanılmalı; bazı sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların yönetim üyeleri ile taksim meydanındaki anıta çelenk koyarak ve saygı duruşu ile kutlanılması gerekirken tam aksine bölücü terör örgütlerinin de aralarında bulunduğu bazı sendikalar ve STK ların Taksim' e çıkarak İstanbul’ u hatta ülkemizin her yerini karıştırma çabaları, yağmalayıp ülke malına zarar vermeleri ile kutlanır oldu.
Bu yetmezmiş gibi küçük çocukları dahi bu çirkin emellere alet etmeleri, anlatılmaz bir trajedinin resmedilmiştir halidir. Kaldırım taşlarının sökülmesi, çöp kutularının yakılması, işyerlerinin molotofla talan edilmesi, park ve bahçelerin kullanılmaz hale gelmesi, toplu taşıma araçlarının yağmalanarak servis dışı edilmesi gibi bir çok şey sayabiliriz.
İlk önce işçi bayramı nedir ne anlam taşır bunu iyi idrak etmek lazım.
Gerçek emekçilerin, sözde emekçilerin pisliklerini, yaptığı yağmalamaların, talan ettikleri yerlerin temizliği ile uğraşmayacak olduğu bir bayram olduğunu bilmek lazım. Aslında hepimiz birey işçiyiz bu fani dünyada .
Kutsal kitap Kuran-ı Kerim’de Allah cc şöyle buyuruyor;
“Kul hakkı ile karşıma sakın çıkmayın.”
Kul hakkı yiyenlerin vay haline...
Ne ekersen onu biçersin şiarı ile hakkaniyeti savunan
ve gerçek emektar işçilerin haklarını gözetmek uğruna mücadele eden, alın teri ile para kazanan ve bu uğurda şehit olan, gerçek emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutlarım.