Beylikdüzü Belediyesi’nin üçüncü bölgede faaliyet gösteren yerel gazetecileri kahvaltıda ağırladığı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliğine; basın camiasının önemli isimlerinden Oktay Ekşi, Tufan Türenç ve Pınar Türenç konuk olarak katıldı.
Konuklar, söyleşi kapsamında Türk medyasının ve yerel gazeteciliğin sorunlarını, yapılması gerekenleri ve yasal mücadeleleri gözler önüne serdi.
10 Ocak 1961’de gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren, ileri haklar getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği günün 57. Yıldönümü’nde Beylikdüzü Belediyesi, duayen gazetecilerden TBMM 24. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, Tufan Türenç ve Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’i yerel gazetecilerle buluşturdu. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ev sahipliğinde Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen kahvaltılı söyleşiye Beylikdüzü üçüncü bölgede yayım hayatına devam eden gazete sahipleri, basın mensupları, Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Başkanı Nezir Karayün ve İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert katıldı.
“Yerel Basın Çok Düşük Bir Tiraja Sahip”
Mesleğinde 66. Yılını bu anlamlı etkinlikle birlikte kutladığını belirten Oktay Ekşi, mesleğe başladığı yıllardaki gazetecilik gerçekleri ile şimdiyi karşılaştırdığı bir konuşma gerçekleştirdi.
Ekşi, “Yerel gazetecilik, ülkedeki demokrasinin taşıyıcı sütunudur. Halkın sesini olduğu gibi yansıtamazsanız hiç boşuna uğraşmayın, demokrasinin bel kemiği kırılmış demektir. Türkiye bu konuda büyük bir zaaf içindedir.” dedi. Türkiye’de 1000 kadar yerel gazete olduğunu vurgulayan Ekşi, bu dilime göre yerel basının çok düşük bir tiraja sahip olduğunu aktardı ve yerel basının güçlenmesi ile ilgili görevin gazeteciler ve siyasetçilerin sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Bab-ı Ali Gazeteciliğini Örnek Gösterdi
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise Abdi İpekçi dönemindeki gazeteciliğin müthiş bir örnek sergilediğini ifade ettiği konuşmasında gazeteciliğin birçok alandaki haklarını ön plana alan 212 sayılı yasayı ele aldı. Türenç, 9 gazete sahibinin yükü ağır bularak, yasaya karşı çıktıklarını hatırlattı. Bab-ı Ali gazeteciliği geleneğinden tarafsızlık ve yansızlık adına dikkat çekici örnekler veren Türenç, “O dönem, gazeteye selamını ileten kişinin dahi haberi girilmeyecek denirdi.” dedi. Türenç konuşmasına şöyle devam etti: “Ustalarımızdan çok şey öğrendik. Şimdi aldıklarımızı verme zamanı. Hepimiz el ele vermek zorundayız. Gazetecilik özveri işidir. Özgür habercilik demokrasinin olmazsa olmazıdır.”
“Düşünce ve İfade Özgürlüğü Yok”
Gazeteci Tufan Türenç, gazeteciliğin bugüne kadar gelişindeki yasal mücadeleleri ve süreçlere değinerek, 212 sayılı yasanın nasıl zor şartlar altında hazırlandığını ifade etti. O dönemin koşullarından bahseden Türenç, bugün de basının hiç olmadığı kadar baskı altında kaldığını dile getirdi ve “Basın maalesef özgür değil. Düşünce ve ifade özgürlüğü yok denecek kadar az.” dedi.
Tüm konuşmacılara teşekkür eden, günün anısına kendilerine plaket ve çiçek takdim eden Başkan İmamoğlu da yerel gazetecilere seslenerek, “En özgür ortamda mesleklerinizi icra etmenizi ve tutuklu gazetecilerle ilgili yaşanan utanç duyduğuımuz sürecin bir önce sona ermesini diliyorum. Umuyorum ki başınıza hiçbir sıkıntının gelmediği, mesleki etik kurallara uygun bir biçimde mesleğinizi yerine getirdiğiniz günlerde bir arada oluruz. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününüz kutlu olsun.” diye konuştu.
Söyleşi programı bitiminden önce Oktay Ekşi’ye meslekteki 66.Yılı için hoş bir sürpriz yapılarak pasta kesildi, Ekşi ayrıca yazdığı kitabı yerel gazeteciler için tek tek imzaladı.
