Karayün mesajında
" Cumhuriyet döneminin basınla ilgili ilk yasası "Matbuat Kanunu" oldu. 25 Mayıs 1935 tarihinde Birinci Basın Kongresi toplanarak, Basın Birliği kurulmasını kararlaştırdı. 1938’de kanunda yapılan değişiklikle, belirli bir paranın depo edilmesi ve ruhsat alınması gibi koşullar getirilerek, basın özgürlüğünden faydalanmak hükümetin iznine bırakıldı.
Gazetecilerin sürekli baskı altında tutulduğu ve yazı yazmalarının engellendiği bu dönemde basın özgürlüğü kısıtlandı.
Cumhuriyet döneminde Türk basın tarihi, ulusal ve yerel olmak üzere, gerek tek partili gerekse çok partili dönemde çeşitli sorunlar ve olaylar atlatarak modernleşme sürecine girmeyi başarmıştır.
Yerel basın, ülkede yer alan çeşitli yöre, il, ilçe ve beldelerde günlük, haftalık ya da daha fazla yayın aralıklarıyla yayımlanan, yayımlandıkları bölgeden haberler veren, o bölgenin ve yöre halkının sorunlarını dile getiren, çözüm üreten ve halkın bilgilenmesinde ve bilinçlenmesinde rol oynayan yazılı ve görsel basın organlarıdır . Yerel ve ulusal basın zamanla hızlı bir şekilde müesseseleşerek hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Basın, ilk olarak yerel olarak ortaya çıkmış daha sonradan ulusal hale gelmiştir. Küreselleşen dünyada ulusal basın yerel meselelerin daha çok ilgi çekmesinin önemiyle birlikte, yerel haberciliğe yönelmiş ve yerel basından beslenmek durumunda kalmıştır. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de yüksek tirajlı ulusal basın, sayfalarında daha çok yerel haberlere yer vermeye başlamıştır. Yerel basının en önemli özelliği birleştirici, bütünleştirici ve milli dayanışmayı sağlamlaştırıcı olmasıdır. Yerel basın bir yandan, ulusal gündemi takip ederken, diğer yandan da öncelikli olarak yerel konulara yer vererek, halkın ilgisini çekmek ve halkı bilinçlendirmek durumundadır. " dedi.
