Şiddet ve Medya Çalıştayı İstanbul'da yapıldı
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; devlet kurumları, meslek örgütü temsilcileri ve medya kuruluşları yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen, şiddet ve şiddetin medyada işleniş biçiminin ele alındığı çalıştaya katıldı.
İSTANBUL (İGFA) - RTÜK tarafından düzenlenen; kadın, çocuk, dezavantajlı gruplar ve sağlık çalışanları başta olmak üzere toplumsal şiddet konusunun ele alındığı çalıştayda konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, teknolojideki gelişmelerin toplumun tüm yaşam alanlarını etkilediğini belirterek, teknolojinin hayatın vazgeçilmez bir parçası hâline geldiğini kaydetti.
Özellikle internetin artık modern insanın vazgeçilmezi olduktan sonra internetle iletişim mecralarının çok daha zenginleştiğini, farklılaştığını ve bir o kadar da kontrolünün zorlaştığını ifade eden Bakan Özer, "Burada değişmeyen bir parametre önümüze çıkmakta. Özellikle gençlerle ilgili olarak... Özellikle iletişim teknolojileri akıllandıkça aslında bağımlılığın istenmeyen bir durum değil, tam tersine niyetlenen ve istenen bir durum olduğunu görüyoruz. Yani gençlerin dijital bağımlılıklarının, sadece online oyunlarla ilgili değil; sosyal medya, diğer platformların da desteklenmesiyle birlikte artık sadece Türkiye'de de değil, tüm dünyada gençlerin bir bağımlılıkla mücadele etme veya davranışsal bozukluklarla -ilk defa Amerikan Psikiyatri Birliğinin de 2014 yılından itibaren artık tanıladığı davranışsal bağımlılıklarla- bu iletişim mecraları arasındaki ilişkiler artık tartışma gündemlerinde yerini almaya başladı. Bağımlılık arttıkça iletişim, bireysellik çok daha fazla artmaya başladı." diye konuştu.
Gençlerin aile bireyleriyle iletişimlerini mümkün olduğu kadar minimumda tutmaya başladıklarını ifade eden Özer, COVID-19 salgın sürecinde bu durumun çok daha fazla pekiştirildiğini kaydetti.
Bakan Özer, giderek bilgiye maruziyet artarken doğru bilgiye erişim zorlaşmaya başladığını belirterek, "Artık hakikat, bilgi çok daha gömülü, çok daha erişilebilmesi zor olan şeyler olmaya başladı. Aslında bizim beklentimiz; teknoloji arttıkça özellikle modernleşmeyle birlikte, küreselleşmeyle birlikte bilgiye erişimin kolaylaştığı, insanların barış ortamının çok daha fazla yaygınlaşacağı bir ortam yönündeyken tam tersine tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bağımlılıkların arttığı ve çok azınlıkta olan bir grubun -teknolojiyi üreten grubun- dünyanın büyük bir kesiminin tercihlerine, davranışlarına, tepkilerine müdahale edebildiği, tahakküm kurabildiği yeni bir sisteme doğru evrilmeye başladı" diye konuştu.
Medyada şiddetin görünürlüğünün artması ve doğru bilgiye erişimin gittikçe zorlaşması olmak üzere iki konunun öne çıktığını vurgulayan Özer, gençlerin mümkün olduğu kadar sosyalleşme kapasitelerini artırma ve onları bağımlılıktan uzak uzak tutmayla ilgili ellerinden gelen çabayı sarf etmelerine rağmen gerçekten çok meydan okuyucu bir problemle karşı karşıya olduğunu da not edilmesi gerektiğini kaydetti.
"HEDEFİMİZ YIL SONUNA KADAR BİR MİLYON AİLEYE ULAŞMAK"
Bu arada bir ay gibi kısa sürede şu ana kadar 137 bin aileye ulaşıldığını belirten Özer, hedefin 2022 yılı sonuna kadar 1 milyon aileye ulaşmak olduğunu belirtti.
Bakan Özer, üçüncü boyut olarak öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişmelerini çok önemsediklerini ifade ederek "Bakanlık olarak sadece mesleki becerilerin değil, aynı zamanda örnek bireyler olarak okulun ekosistemi içinde rol model şeklinde yer almaları nedeniyle iletişim becerilerini sürekli artırmak istiyoruz. Bu anlamda, medya ile ilişkiler ve internet bağımlılığı bakımından da bilgilendirme ile öğretmenlerimizin farkındalık düzeylerini artırma noktasında sürekli hizmet içi eğitimler vermeye devam ediyoruz" dedi.