Harekata birçok milletten katılan askerlerin aziz hatıralarına yazılan türküler, ağıtlar altı farklı dilde seslendirildi. Çerkezce, Lazca, Azerice, Arapça, Bedevice ve Türkçe seslendirilen eserlerin ardından, Prof. Dr. Bingür Sönmez’in anlatımı eşliğinde izlenen belgesel ise herkesi derinden etkiledi. Beylikdüzü Belediyesi, vatan için ailelerini bırakan, canlarından vazgeçen binlerce Sarıkamış şehidini “Hazin Bir Öykü; Sarıkamış Destanı” etkinliğinde andı. Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı birçok noktadan Sarıkamış Harekatı’na katılan askerler ve dönemeyen binlerce şehit için yazılan türküler, ağıtlar 6 farklı dilde seslendirildi. Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programda kemençe, tulum, bağlama gibi sazlar eşliğinde Çerkezce, Lazca, Azerice, Arapça, Bedevice ve Türkçe okunan eserler herkesi hüzne boğdu. Herkesi derinden etkileyen Sarıkamış Ağıdı, Seferberlik ve Eledim Türküsü gibi birçok parça okunurken gözyaşları şehitler için aktı. Ayrıca kum sanatıyla yapılan harekat tasvirleri, etkileyici bir görsellik oluşturdu.
Fotoğraflar ve Belgesel Herkesi Derinden Etkiledi
Harekat yıllarına ait Orjinal Harp Fotoğrafları Sergisi açılışının da yapıldığı etkinlikte büyük bir çalışma sonucu arşivlerden bulunan fotoğraflar harbin etkilerini somut olarak gözler önüne serdi. Prof. Dr. Bingür Sönmez’in anlatımı eşliğinde Rusların propaganda amaçlı çektiği belgesel film gösterildi. Şehit cenazelerinin ve o günlerin şartlarının görüldüğü görüntüler yürekleri dağladı. Herkesin ailesinde, köklerinde gazi veya şehit olduğunu, herkesin bu acıyı yaşadığını dile getiren Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçılara Sarıkamış’ı hatırlattıkları ve paylaştıkları için teşekkür etti.
“Bizler Birbirimize Karıştık, Bizi Koparamazlar ”
İmamoğlu, “Birçok dilde, bütün yörelerden ağıtlar dinledik. Aslında türkülerimiz sözlerimiz, gözyaşımız, hatta şehit kanlarımız birbirine karışmış. Benim şehit dedemin kanının karıştığı kanların benden ayrılma şansı yok. Bu toprakların bir karışını dahi bu milletten koparamazlar. Benim, bu milletin içerisinde kaybedecek bir kardeşim ve kaybedecek bir karış toprağım yok. Hazin öykülerimiz, trajedilerimiz, büyük zaferlerimiz, büyük kazanımlarımız var. Ancak, en büyük kazanımımız 29 Ekim 1923’te Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün komutanlığında ve önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz” dedi.