Berrak bir tarih bilinci taşıyan, popüler kültürde kendine sunulanla yetinmeyip tarihi araştırarak öğrenen, kendini geliştiren, tarihi temellerine sahip çıkabilecek bilinçte bir nesil yetiştirmeyi amaçlayan Mektebim, Bahçeşehir Kampüsü'nde Türk tarihçiliğinin uluslararası alanda önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı ağırladı.
“Dünden Yarına Tarih Konuşmaları” başlığıyla konferansa katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı tarih bilinici, dil, milliyetçilik gibi konu başlıklarına değinerek, “Bir insan kendi ülkesinin tarihini bilmez ise o insan ne olursa olsun cahildir. Kendi ülkesinin haritasını, tarihini iyi bilmelidir. Ülkemiz ne yazık ki bu tip konularda çok geride. Çok zaman sosyal bilim yapan hocaların tarih, coğrafya ve dil konusunda çok geri olduklarını göreceksiniz. Ancak sosyal bilimlere hakim olmak bu üç alana da hakim olmaktan geçer” dedi.
Tarih ve coğrafya bir arada olmazsa yani tarih öğrenirken coğrafyayı çok iyi bilmeden ve dil meselesini halletmeden sureti katiyetle sizin hiçbir sosyal bilime girmeniz, tarih anlamanız mümkün değildir diyen Prof . Dr. İlber Ortaylı, “Dünya haritasını bilmeyen insan cahildir. Dünyayı gezerken boş boş gezmeyin, gezdiğiniz yerlerin haritasını çıkarın. İnsanlar seyahatlerinde eğer not almazlarsa oraya boşuna girmiş olurlar. Lisan çok önemlidir. Bir insan bir dili çok iyi bilsin mükemmel konuşsun, başka bir dil bilmediği sürece hiçbir işe yaramaz. İnsanların bir çok dil öğrenmesi gereklidir. Milletler din değiştiriyor ama milliyet değişmiyor. Kuru milliyetçilik çok komik bir durum. Daima kendi kimliğinizde bir toplum olun. Tarih çok önemli. Çapraz okuyun, şimdi dergiler çıktı sizin talihsizliğiniz oldu, bu kadar neşriyatın içinde kötüsünün içindesiniz. Tabi bunlara inanamazsınız. Ansiklopediye bakacaksınız, sonra bir ansiklopediye daha bakacaksınız. Wikipediaya bakmayın İslam ansiklopedisi iyidir. Bakın, inceleyin öyle konuşun. Bir ansiklopedi okuyacaksın, maddeye bakacaksın, bakarken başka bir şeye rastlarsınız ve kültürünüz artar.”
“Meslek seçerken çocukları kodluyoruz.”
Türkiye’de çocuklar doktor, mimar olun diye kodlanıyor şeklinde konuşan İlber Ortaylı, “Kimse teknisyen olun demiyor. Memlekette teknisyen yok teknik okul yok biliyorsunuz. Buna sanayi mektebi denir. Mithat Paşadan beri Osmanlı İmparatorluğu bu mektepleri kurar ve bir hayli de adam yetişmiştir. Cumhuriyetin de en büyük başarılarından biri de budur. Bir zaman Türkiye böyle şeyle adam yetiştirmişti. Çünkü kalkınmak zorunda olan bir memleketti. Donanmayı kurarsın, gemileri alırsın, gemilerin başına çok ehliyetli komutanlar da yerleştirirsin, bu da mümkündür; fakat orada teknisyenler olmazsa yani Bahriye Astsubayları olmazsa, o donanma batar. Bunun örneği Balkan Savaşında görülmüştür. Donanmamız Çanakkale'nin ağzından çıkamadı. Adaları bir tane yunan zırhlısı aldı. Birinci harbe gayet zayıf bir donanmayla girdik. Sadece mayın temizleme gemisi büyük başarı kazandı (Nusrat). Çünkü teknisyen yoktu. Bugünkü Türkiye' de bu. Bütün adamlar, kardeşim dağdaki köylü, şehirdeki hizmetçi, işadamı çocuğunu avukat yapmak için mühendis yapmak için uğraşıyor. Belli ki olmayacak ne uğraşıyorsun? Niye sen o çocuğu teknisyen yapmıyorsun? Teknisyen daha çok para kazanır bu çok açık bir şey. Mesela İngiltere'de falan bunun krizi başladı. Teknisyenleri yok. Polonyalılar duruyor. Polonyalıları alıyorlar. Bu sefer de tabi milliyetçilikleri tuttu. ''Polonyalı doğdu. Biz pis Polonyalı istemiyoruz'' dediler. Polonya Hükümeti de afiş hazırlamış, basmış dört duvarlara böyle artist gibi yakışıklı teknisyen Polonyalı resimleri. ''Gayet yakışıklı ve hoş kokulu teknisyenlerimiz vardır'' diye. Bu çok hazin bir şeydir.” diyerek sözlerini tamamladı.