24 Temmuz 1908'de Meşrutiyetin ilanıyla Türk basınından sansürün kaldırılmasının 112. yıldönümünde bir mesaj yayınlayan Başkanı Akgün, demokrasimizin sağlıklı bir yapıya kavuşması ve en temel insan haklarından biri olan düşünce özgürlüğünün gelişmesi, basın özgürlüğünün gerçekleşmesi ile mümkün olduğunun altını çizerek şunları ifade etti:
" Basın ve ifade özgürlüğünün önünde engel bulunmamalıdır "
"Basın, öncelikli olarak kamu yararını gözeten, tarafsız ve doğru habercilik anlayışını benimserken, kamuoyunu bilgilendirme görevini meslek ilkelerinden ödün vermeden yerine getirmelidir. Üstlenmiş olduğu bu ulvi görevi yerine getirirken de sansür ve baskılara maruz kalmamalıdır. Türk basınında sansürün kaldırılmasının üzerinden 108 yıl geçmiştir. Ancak üzülerek söylemek gerekirse, basın özgürlüğü ülkemizde halen olması gerektiği yerde değil. Farklı görüşlerin seslendirilebildiği, tartışılabildiği sağlıklı toplumların temeli, ifade hürriyeti ve basın özgürlüğü yoluyla sağlanabilir. Türkiye'nin demokratik ülkeler ile aynı kulvarda yürüyebilmesi için basın ve ifade özgürlüğünün önünde engel bulunmamalıdır. Bu anlamda doğru ve tarafsız haber vererek kamuoyunu aydınlatmak basınımızın en önemli yükümlülükleri arasındadır.
"Tarafsız, sorumlu ve bilinçli gazetecilik anlayışı"
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Basın, bir milletin ortak sesidir. Bir milleti aydınlatma ve olgunlaştırmada, bir milletin ihtiyaç duyduğu düşünsel gıdayı vermede, özet olarak bir milletin hedefi mutluluk olan ortak doğrultuda yürümesinin sağlanmasında basın, başlı başına bir güç, bir okul, bir öncüdür' sözü de basın mensuplarının üstlendiği büyük sorumluluğu ortaya koymaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle 24 Temmuz Basın Bayramı'nı kutlar, basın meslek ilkeleri doğrultusunda tarafsız, sorumlu ve bilinçli gazetecilik anlayışıyla yapılan çalışmaların devamını dilerim. Ayrıca görevi başında yaşamını yitiren basın şehitlerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum."