Tarih: 21.01.2022 17:05

Obezite harcanan kaloriden fazla alınmasıdır

Facebook Twitter Linked-in

Kanser kadar tehlikeli olan ve çağımızın vebası olarak adlandırılan obezite her geçen gün daha çok kişiyi etkiliyor. Hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması ve fast food yemek kültürünün gelişmesi ile daha fazla tetiklenen obezite; kanser, diyabet, apne sendromu, tansiyon gibi birçok yan hastalığın gelişmesine neden olarak vücut sağlığının bozulmasına sebep oluyor.

ANKARA (İGFA)- Aşırı kilolu ve ameliyata uygun olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisi, birçok avantaj sağlayarak kişinin yaşamına sağlıkla devam etmesine olanak veriyor. Ancak obezite cerrahisinin kozmetik amaçlı değil, tamamen hastalık tedavisi için yapılması gerekiyor. Genel Cerrahi Op. Dr. Yasin Uçar, obezite cerrahisi ve faydaları ile ilgili bilgi verdi.

Uçar, "Vücut yağ kütlesinin, yağsız kütlesine oranının artması ile karakterize kronik bir hastalık olan obezite, beden kitle indeksi ölçütüyle tanımlanır. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, çevresel etkenler ve hormonal hastalıkların neden olduğu obezitenin en önemli nedeni, harcanandan fazla kalori alınmasıdır.

Aşırı kilolu olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisi; gıda alımını kısıtlamak, iştahı azaltmak ve alınan gıdalardaki emilimi bozmak üzere üç temel mekanizma ile hastalara kilo verdirmeyi hedefler. Bazen bu üç mekanizmanın birlikteliği esasına dayanan gastrik by-pass operasyonları, bazen de toplumda tüp mide ameliyatları olarak bilenen gıda alımını kısıtlayıp iştah azaltıcı sleeve gastrektomi operasyonları uygulanır. Tüp mide operasyonlarında mide, kılavuz tüp kullanılarak büyük kenarı boyunca hacminin yüzde 75-80’lik kısmı, özel kesici dikici cihazlar kullanılarak çıkarılır. Böylelikle mide hacmi küçültülmüş, dolayısıyla alınan gıdaların hacmi de kısıtlanmış olur. Ayrıca “Ghrelin” denilen iştah arttırıcı hormonu salgılayan hücre grubunun bulunduğu midenin kubbe kısmının çıkartılması da iştah azalmasını sağlar. Çift yönlü bir etki ile ameliyat sonrası dönemde hastalar diyetisyen takibi ile de sağlıklı ve hızlı bir kilo verme sürecine girer.

Hastaların obezite cerrahisinden beklentileri fazla kilolarının sağlık amaçlı makul seviyelerde verilmesidir. Bu cerrahide kozmetik kaygıların değil, hastalık tedavisinin baskın olduğu bir süreç hedeflenmelidir. Çünkü obezite yandaş birçok hastalığa kapıyı aralayan fizyolojik psikolojik ve sosyal sorunlara neden olan kronik bir hastalık halidir. Bu operasyonlardan sadece kozmetik beklentilerin olması doğru bir yaklaşım değildir. Obezite cerrahisinde dünyada kabul edilmiş oranlarda komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bu riski sıfıra indirmek mümkün değildir. Ancak obezite cerrahisinin bu konuda deneyimli uzmanlar tarafından tam donanımlı merkezlerde yapılması önemlidir" dedi. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —