İki dönem CHP, İstanbul Bahçelievler Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yapan M. Berke Merter, 10 yıl boyunca verdiği önergelerini kitaplaştırarak tarihe not düştü. Merter 'Başkanlık Makamına" adını verdiği eserinde, seçmene karşı kendini sorumlu htiğini belirterek önergelerindeki ana konunun farklı ve daha yaşanabilir bir İstanbul olduğuna dikkat çekti.
İki dönem Cumhuriyet Halk Partisinden, İstanbul Bahçelievler Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yapan Mehmet Berke Merter, 10 yıl boyunca verdiği önergeleri kitaplaştırdı.
İstanbul'un önerge rekortmeni olan Mehmet Berke Merter, sorunları meclise taşırken doğduğu ülkeden örnekler verip paranın ve rantın değil, insanın ön planda olduğu bir belediyecilik anlayışının hâkim olmasını ön plana çıkardı.
Verdiği önergeleri kitaplaştıran M. Berke Merter, "10 yıllık meclis üyeliğim boyunca çok sayıda sözlü ve yazılı soru önergeleri verdim, gündem dışı konuşmalar yaptım. Bunları bir araya getirerek hazırladığım bu kitaptaki amacım; ilk önce bize güvenip oy veren halkımıza, görevimizi yerine getirmeye çalıştığımızı göstermek ve bu tecrübelerin yerel siyasetle uğraşmak isteyen kişilere, yeni ve genç meclis üyelerine faydalı olabilmek düşüncesidir" dedi.
'VATAN DEDELERİMİZİN MİRASIDIR'
M. Berke Merter konuşmasında şunları söyledi: “Atatürk ve sevgili demem Ahmet Muhtar Merter'in de aralarında olmasından gurur duyduğum silah arkadaşları; geçmişte ülke topraklarını elde tutmak için canları pahasına mücadele ederek bir millete verebilecek en güzel miras olan Türkiye'yi, yani vatanı bıraktılar.
Geçmişteki mücadelenin amacı toprak bütünlüğünü korumaktı. Bugünün amacı ise atalarımızdan miras aldığımız bu ülkenin refahını, ekonomisini; laik ve demokratik hukuk düzenini; kültürünü, turizmini; sağlık, eğitim gibi sosyal ve insani haklarını ve sayılamayacak kadar birçok konuyu en üst seviyeye ulaştırmaktır. Bu amaçlar uğruna çalışmak, Atatürk'ün de dediği gibi bizlerin en kutlu vazifesidir. Bu kutlu vazife bilinci ile “ben ne yapabilirim” düşüncesiyle hareket ederek ideallerimin örtüştüğü CHP'ye katıldım. Ne mutlu bana ki, partim de beni kabul etti. Yetmedi aday gösterip Belediye Meclis Üyesi olmamı sağladı. Bana verilen bu görevi 10 yıldır layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum.
'YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL MÜMKÜN'
1973 yılında Münih'te doğdum. Kendi hayat hikâyemin çok önemli bir zaman dilimini Almanya'da geçirdikten sonra ailemin yüzlerce yıllık kökenlerinin bulunduğu İstanbul, Türkiye'ye kesin dönüş yaptım. Hiçbir zaman bu kararımdan pişman olmasam da bir şey beni hep çok rahatsız etmiştir; bu da İstanbul'un inanılmaz kötü şehirciliği. Çünkü Almanya'daki iyi toplu ulaşım imkânlarına, bol yeşil alanlara, meydanlara, yürüyüş ve bisiklet yollarına alışmıştım. “Aynısı neden İstanbul'da yok?” diye hep düşünmüşümdür ve o yüzden şehrim için ben de bir şeyle yapmak istedim.
Farklı ve daha yaşanabilir bir İstanbul neden mümkün olmasın ki? Bizim insanlarımız da en iyi şekilde yaşamayı hak ediyor. Paranın ve rantın değil insanın ön planda olduğu bir belediyecilik anlayışı bizde de mümkün olmalıydı.Tüm bu amaç ve hedeflerle; 10 yıllık Meclis Üyeliğim boyunca çok sayıda sözlü ve yazılı soru önergeleri verdim, gündem dışı konuşmalar yaptım. Bunları bir araya getirerek hazırladığım bu kitaptaki amacım; ilk önce bize güvenip oy veren halkımıza, görevimizi yerine getirmeye çalıştığımızı göstermek ve bu tecrübelerin yerel siyasetle uğraşmak isteyen kişilere, yeni ve genç meclis üyelerine faydalı olabilmek düşüncesidir.”