Cumhuriyet yönetiminin aydınlanmanın ve kalkınmanın en önemli projesi olan biri Köy Enstitülerinin Kuruluşunun 78’inci yılı Büyükçekmece’de yüzlerce köy enstitüsü mezunun katımıyla kutlandı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’da, hem okuma yazma oranını yükseltmek hem de köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek amacıyla açılan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 78’inci ve Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün 80’inci yılı Büyükçekmece’de kutlandı.
Yüzlerce köy enstitüsü mezunu katıldı
Büyükçekmece Belediyesi ve Kepirtepeliler Eğitim Vakfı işbirliğiyle düzenlenen programa, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün yanı sıra Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, Kepirtepeliler Eğitim Vakfı Başkanı Selahaddin Gül ve yüzlerce köy enstitüsü mezunu katıldı. Sergi ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Korosu’nun konseri ile başlayan kutlama programında Mehmet Adem Solak moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Tarihçi-Yazar Sacide Bolcan ve Recep Nas, köy enstitülerinin kuruluş ve kapanış sürecini anlattılar. Program, Lüleburgaz Ertuğrul Köyü Cumhuriyet Kadınları Korosu Konseri ile son buldu.
“Cumhuriyetin aydınlık fenerleriydi”
Köy enstitülerinin Cumhuriyetin aydınlık ışığı olduğunu ifade eden Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Köy enstitüleri Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlatan fenerlerdi. O yıllarda ülkenin yüzde 80’i köylerde yaşamaktaydı. Bu okullardaki köylü çocukları yüksek karakterli, inançlı, Ata’sına Cumhuriyetine sıkı sıkıya bağlı muhteşem bir gençlik olarak her biri çevresini aydınlan bir birey olarak yetişti. Cumhuriyeti aydınlatacak çok önemli işleri başaracak nesiller yetiştirmek üzere de Türkiye’ye yayıldılar” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin gelişmesinden rahatsızlık duyuldu
Köy enstitülerinin kapatılmasının nedeninin Türkiye’nin gelişmesini ve çağdaş medeniyetler seviyesine gelmesini engellemek olduğunu da kaydeden Başkan Akgün konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Köy enstitüleri çoğalarak devam ettiği takdirde Türkiye Cumhuriyeti devleti yükselerek Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri arasındaki yerini alacaktı. Bunu gören emperyalist düşünce Türkiye’nin bu projesinin önünü kesmeye karar verdi. Köy enstitülerinin kapatılmasının nedeni Türkiye’nin ilerlemesini ve kalkınmasını engellemektir. Atatürk’ün göstermiş olduğu çağdaş ve evrensel düşünceye sahip bir görüşü savunan, öğrencileri nitelikli, niteliksiz diye ayrıştıramadan yeni bir eğitim sistemini kuramadığımız takdirde de Türkiye’nin önü karanlıktır. Çağdaş medeniyet düzeyine bizleri ve Cumhuriyetimizi ancak ve ancak iyi eğitim almış genç nesiller taşıyacaktır.”
“Bu ülkeye en büyük ihaneti ettiler”
Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, kendisinin de Kepirtepe Köy Enstitüsü mezunu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Ailelerimizden aldığımı değerler vardı. Ancak bizi biz yapan en büyük değerler köy enstitüleriydi. 2 dönemdir Saray halkının bu onurlu makamında bulunuyorsam bunu köy enstitüsüne ve köy enstitüsündeki öğretmenlerime borçluyum. Köy enstitüleri bu ülkenin aydınlık devrimlerinin okullarıydı. Cumhuriyet devrimlerini, Türkiye’yi uygar dünyayla buluşturmanın okullarıydı. Ama bu aydınlanmadan korkan güçler bu okulları soğuk savaş döneminin politikalarına kurban ederek bu ülkeye en büyük ihaneti etmişlerdir. Her ne kadar o okulları kapatırlarsa kapatsınlar köy enstitüleri ruhu, Cumhuriyetin aydınlık ışığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığı bu ülkede devam ediyor, sonsuza kadar da devam edecektir”.
“Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’nin kalbidir”
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Köy enstitülerinin Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu kapatılmalarının yanlış olduğunun belirterek şu şekilde konuştu: “Ben bu tür toplantılarda yanan ateşin, tekrardan alevlenen Cumhuriyet sevgisinin çok önemli olduğunu görüyorum. Şunu herkes bilsin. Ne yaparlarsa yapsınlar, ismini unutturmaya da çalışsalar Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’nin kalbidir. Cumhuriyet ebediyen var olacaktır ve o kalp ebediyen atmaya devam edecektir.”
Törende konuşan Kepirtepeliler Eğitim Vakfı Başkanı Selahaddin Gül, köy enstitülerinin Türkiye’nin kendine özgü şartlarda ve kendi değerlerinden doğmuş ve tüm dünyaya örnek olmuş bir eğitim sistemi olduğunu söyledi.
