9.01.2020 19:39:00 0

Kadıköy' de "ÖMER SEYFETTİN' E SAYGI GECESİ"

Yaşayan Ömer Seyfettin 100. Anma Yılı etkinliklerinden ikincisi gerçekleşti.

Kadıköy
Anma Programı, Ömer Seyfettin’in yaşamı ve sanatı ile, 100. Yıldönümünün önemini anlatan açılış konuşmalarıyla başladı. 1940’larda okuduğu Ömer Seyfettin hikayelerinden esinlenerek kariyerine karar vermiş olan TYS Başkanı, yazar Adnan Özyalçıner, Ömer Seyfettin’in yaşamının romanını yazan Tahir Alangu’nun kızı Başak Alango ve büyük değerimiz hakkında araştırmalar yürüten Gönenli Celal Yılmaz açılışta söz aldı.
Sunumunu TYS’den Nilay Özer’in yaptığı programda, ilk konuşmalar sonrası, TRT tarafından hazırlanmış, Ömer Seyfettin’i ve Gönen’i anlatan belgesel izlendi.
Ömer Seyfettin’in şairliğinin işlendiği bölümde ise; Nalan Çelik ve Nuray Gök Aksamaz ile, Gönenli hemşehrilerimiz Bülent Uzer ve Mustafa Tabak büyük ustanın şiirlerinden örnekler sundu.
“Ömer Seyfettin’in Öykücülüğü ve Dili”nin anlatıldığı panelde, yazarlar Nükhet Eren, Tahir Şilkan ve Yusuf Çotuksöken geniş açıklamalarıyla katkıda bulundu.
Programın son bölümünde, Ömer Seyfettin adına ilk beste olan “Hikayeler Peşinde (Ömer Seyfettin)” şarkısının ilk icrası yapıldı. 
Söz: Buğra Poyraz
Beste ve Piyano: Gülnur Ünlütürk (Okan Üniv.)
Solist: Arzu Bursa (Ezginin Günlüğü grubu eski solisti)
HİKAYENİN PEŞİNDE
(Ömer Seyfettin)
Bir kahraman yarattınız
Milli bir vicdan
Hem asker hem yazar
Acılarla geçen yıllar
(Nakarat)
Memleket derdiyle yazsa
Hikayelerin peşinde
Vurdu kendini
Anadolu şehirlerine
(Nakarat)
Hem özgürlük hem kardeşlik
Eşitlik öyküleri yazdın Ömer Seyfettin
(Nakarat)
Memleket derdiyle yazsa
Hikayelerin peşinde
Vurdu kendini
Anadolu şehirlerine
(Nakarat)
Fotoğraf ve kamera çekimlerinin hemşehrimiz Hüdai Kurtkale tarafından yapıldığı gece, katkı sunanlara kitap armağanları ve toplu fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
İlk etkinlik olarak 04 Ocak’ta başlayan, Ömer Seyfettin’in ve Gönen’in belgesel, kitap ve tablolar ile tanıtıldığı “Yaşayan Ömer Seyfettin 100. Yıl Sergisi”, BMKM salonlarında 10 Ocak’a kadar açık kalacak. Sergide, düzenleyicilerinin yanı sıra, her gün bir Gönenli hemşehrimiz (Ayşe Övür, Handan Küçükengin, Hüdai Kurtkale ve Mustafa Tabak) nöbetleşe rehberlik yapmaktalar.
 
YAŞAYAN “ÖMER SEYFETTİN”
(D.11.03.1884, Gönen – Ö. 06.03.1920, Kadıköy)
Yazar, şair, dilci, çevirmen, fikir insanı, asker ve öğretmen kimliği ve eserleri ile, yüzyılı aşkındır aramızda olmaya devam eden idealist bir sanatçı Ömer Seyfettin. Yaşam hikayesine, öncelikle, en yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem ile, Ömer Seyfettin’in yaşam romanını kaleme alan Tahir Alangu’nun yazdıklarından ulaşıyoruz. Yapılan diğer önemli çalışmaların yanısıra Ömer Seyfettin’in ortaya çıkarılmış 532 adet kalem tecrübesini, araştırmalarıyla en güncel haliyle yayımlayan Prof.Dr. Nazım H. Polat’ın, TDK ve YKY’den 2018 ve 2019’da üç kitap halinde yayımlanan yazdıkları en önemli güncel kaynaklar.
 
HİKAYECİLİĞİ
Ömer Seyfettin, çok yönlü bir sanatçı olmakla birlikte en başarılı ve en etkili olduğu alan hiç şüphesiz, hikâyedir. Türk yazınında, millî kültürün aktarımında, millî bilinç oluşturmada çok önemli bir role sahiptir. Eserleri; şahsiyet gelişimi ve bütünlüğü, ruh sağlığı, estetik ve sanat ruhunun gelişmesi, kendini bilmeye yardımcı olma gibi yönleriyle çocuklar, gençler ve yetişkinlere destek olması bakımından dikkat çekicidir. İdeal kazandırma ve erdem eğitimi yönleriyle de nesillere yol göstermektedir.
Çocuk Hikayecisi mi?
Hikayelerinin bir bölümünün çocukluk anılarına dayanması ya da çocukluk çağlarında okunuyor olması dolayısıyla, belleklere ‘Çocuk Hikayecisi’ gibi yerleşmiştir. Ancak o, esas olarak çocuklar için yazmamıştır ve ‘çocuk hikayecisi’ değildir. (Çocukluk ve ilkgençlik’te okunacak kitaplarının, yaş tasnifli olmasına özen gösterilmelidir).
DİLCİLİĞİ
“Ömer Seyfettin’in diğer önemli bir cephesi de dilciliğidir. Denilebilir ki Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kalan en büyük miras Arapça-Farsça karşısında istiklâl mücadelesini kazanmış Türkçedir ve bu mücadeleyi kazanmada en büyük pay sahibi ise Ömer Seyfettin’dir...»
 
ŞAİR ÖMER SEYFETTİN
Hikâyeci olarak şöhret yapmasına karşın, edebiyat âlemine ilk adımı şiir iledir. Tespit edilebilen ilk şiiri yayımlandığında henüz 16 yaşında bir Harbiye öğrencisidir. 1917’de yazdığı şiirinde, memleketi Gönen’i “Cennet” olarak betimler.
         
DOĞDUĞUM YER
Buralardan çok uzakta bir köydü! 
Beyaz, billur bir derecik içinden,
Hıçkırırdı, sevinerek geçerken.       Kenarında vardı birçok söğüdü...
 
Ben işte bu söğütlerin susmayan
Gölgesinde büyümüştüm. Evimiz
Tenha idi; ne yabancı, ne bir iz...
Bahçemizdi yakındaki o orman.
 
Bir ses, "Sevin! " derdi gülen rüzgarda,
Sevinçlere yoktu orda nihayet.
Sanılırdı bu ses gümüş dallarda
 
Görünmeyen bülbüllerin öğüdü! 
Doğduğum yer, doğduğum yer... O cennet
Buralardan çok uzakta bir köydü!
 
FİKİR İNSANI
Harbiye’den mezuniyeti sonrasındaki ilk beş yılında büyük bir tarihçi olmak amacıyla felsefe ve tarihe yoğunlaşmıştır.
Daha sonra, farklı konularda yazmaya başlar. Türklerin, askerlik ve memurluğun yanı sıra özellikle ticaret, üretim vb. sahalara yönelmeleri gerektiği yönünde bir kitapçık da kaleme almıştır... Bazı ikincil kaynaklardaki hatalı biyografilerinin gözden geçirilmesine gereksinim vardır.
“Ben Gönen’de Doğdum” sözüyle dünyaya tanıttığı; Ant, Kaşağı, İlk Namaz hikayeleri ve Doğduğum Yer şiirinde anlattığı Gönen’e hasret giden büyük insan Ömer Seyfettin’i; eser üretiminde zirveye ulaşması ve ebediyete göçünün 100. Yıldönümünde saygı ve şükranla anıyoruz.