Başkan İmamoğlu’ndan tüm paydaşlara ve 3 büyüklere çağrı:
“Omuz omuza verelim, şehrimize olimpiyatları kazandıralım”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “I?stanbul Spor Stratejisi ve Gelecek Planı” tanıtım toplantısında konuştu. İstanbul’un “2036 Olimpiyat Oyunları” ve “Paralimpik Oyunları”na talip olduğunu açıklayan İmamoğlu, “Türkiye’ye spor konusunda öncülük etmek için, İstanbul’un dünya spor haritasında hak ettiği yere ulaşması için, biz de en büyük hedefe odaklanıyoruz. Bu konudaki irademizi ortaya koyuyoruz. Hep birlikte başaracağız” dedi. Devletin ilgili kurumlarına, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne aynı hedef etrafında odaklanmak için iş birliği çağrısında bulunan İmamoğlu, “Buradan tüm federasyonlarımıza ve bu şehrin ev sahipliğinde başarıdan başarıya koşan asırlık kulüplerimiz; Fenerbahçe Beşiktaş ve Galatasaray gibi markalarımıza özel olarak çağrı yapmak istiyorum: Gelin omuz omuza verelim; şehrimize olimpiyatlar başta olmak üzere, tüm büyük uluslararası organizasyonları birlikte kazandıralım. Ortak masalar, çalışma grupları kuralım, sizlerin büyük hedeflerinize yardım edelim. Birlikte çalışalım ve İstanbul halkına dünyanın en iyi spor etkinliklerini getirelim” ifadelerini kullandı.
SARIYER / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “I?stanbul Spor Stratejisi ve Gelecek Planı” tanıtım toplantısında, kentin Olimpiyat adaylığı irade beyanını açıkladı. Sarıyer Maslak’taki Volkswagen Arena’da gerçekleştirilen irade beyanı açıklama toplantısına; siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İBB bürokratları, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kocaömer, sporcular ve spor dünyasının birçok tanınmış ismi katıldı. Işıklı atletizm pisti şeklinde tasarlanan etkinlik salonu, davetlilerin beğenisini topladı.
“UZUN BİR YOLCULUĞA BAŞLIYORUZ”
Dev bir sahneye kurulan ekrana yansıtılan slaytlar eşliğinde interaktif bir sunum gerçekleştiren İmamoğlu, konuşmasına, “spor ailesinin” tüm paydaşlarını selamlayarak başladı. Kendisinin de bu ailenin bir parçası olduğunu kaydeden İmamoğlu; çocukluğundan gençlik yıllarına, atletizmden kaleciliğe, futbol idareciliğinden basketbol yöneticiliğine kadar olan süreçle ilgili anılarını paylaştı. Kendi kişisel geçmişiyle ilgili detayları belli bir amaçla anlattığını vurgulayan İmamoğlu, “Çünkü bugün, uzun bir yolculuğa başlıyoruz. Bu yolculuğun hem bireyler ve hem de tüm toplum için ne büyük bir ihtiyaç olduğunu kişisel deneyimlerinden biliyorum. Bu yolculuğun adı; ‘İstanbul’u spor kenti’ yapma yolculuğudur” dedi.
“HAYALİMİZ; MİLYONLARIN SPOR YAPTIĞI BİR KENTE DÖNÜŞMEK”
Seçim kampanyasında “sporda seferberlik” vaadini dile getirdiğini hatırlatan İmamoğlu, işbaşı yaptıkları ilk günden itibaren bu alana büyük öncelik verdiklerinin altını çizdi. “Sporun geleceğine sürdürülebilir katkılar sunmak için, uzun süredir yetkili kurul ve kurumlarımız yoluyla araştırmalar yapıyor, planlar hazırlıyoruz” diyen İmamoğlu, “16 milyona dokunacak, sürdürülebilir bir spor stratejisi ve master planı için son dokunuşları yapıyoruz. Hedefimiz çok basit ve net: Her İstanbulluyu sporla buluşturmak. İstanbul’da spor kültürünü tabana yaymak ve bir olimpizm hareketi başlatmak. Bütün hayalimiz; İstanbul’un yakın bir gelecekte milyonlarca insanın spor yaptığı bir kente dönüşmesini sağlamak” ifadelerini kullandı.
“OLİMPİZM, BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM HAREKETİDİR”
Pandemi döneminin, insanların spora bakışında ve spor yapışında değişikliklere neden olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, kendilerinin bu yeni düzene ayak uydurmak adına çalışmalar yaptıklarını kaydetti. “İstanbul’umuzda sürdürülebilir spor kültürünü yerleştirmek, şehrimizi bir spor kentine dönüştürebilmek adına en uygun modeli bulmak için hazırlıklarımızı tamamlama aşamasına getirdik” diyen İmamoğlu, bu yolda ilham kaynaklarının Mustafa Kemal Atatürk ile onun çağdaşı, modern Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin olduğunu belirtti. Her iki liderin de spor ile düşünsellik arasında felsefi bir bağ kurduğunu aktaran İmamoğlu, “Bugün burada, kentimiz adına başlattığımız yeni dönemi, ‘Spor Kültürü Hareketi’ veya kısaca ‘Olimpizm Hareketi’ olarak tanımlayabiliriz. Olimpizm hareketi, özünde ve odağında insan olan, nihai hedefi kentliler için yaşam kalitesi yaratmak olan bir büyük dönüşüm harekettir” diye konuştu.
OLİMPİZMİN İSTANBUL’A KAZANDIRACAKLARINI 7 MADDEDE ÖZETLEDİ
İmamoğlu, konuşmasında, olimpizm bakış açısının kente ve İstanbul halkına kazandıracağı faydaları 7 maddede özetledi:
1- YAŞAM FELSEFESİDİR: Uluslararası araştırmalar, çocukluktan itibaren düzenli spor yapmanın, insan hayatını ortalama 5 yıl uzattığını kanıtlıyor. Sadece sağlık konusundaki etkilerine baktığımızda bile spora yapılan yatırımın yüksek geri dönüşünü görebiliyorsunuz.
2- BARIŞ HAREKETİDİR: Çünkü, olimpizm ruhunun olduğu toplumlarda rekabet sahada yaşanır, dışarıya taşınmaz. Sahadaki fair-play örnekleri toplumlara örnek olur. Dünyada, özellikle Güney Afrika ve Kore gibi ülkeler, sporun gücünü kullanarak sorunlarını çözdü; toplumsal barışı sağladı. Ülkemize uluslararası spor organizasyonları kazandırdıkça, dünyadaki tüm devlet ve halklarla çok daha yakın ilişkiler kuracağız.
3- EŞİTLİĞİ ÖNE ÇIKARIR VE SAVUNUR: Sporda fırsat eşitliği esastır. Başta kadınlar olmak üzere, spor yapan herkes, ayrımcılıktan, önyargılardan büyük bir hızla sıyrılmaya başlar. Sporun en önemli toplumsal etkisi ise, haksız yere dezavantajlı olarak adlandırılan toplumsal grupları kucaklamasıdır. İstanbul’da engelli sporcularımızı kucaklıyor ve onlara en iyi olanakları sağlıyoruz. Önyargıları hep birlikte yenmek için hiçbir ayrım yapmadan herkesi spora davet ediyoruz.
4- SAĞLIK VE ÇEVRE HAREKETİDİR: Spor sayesinde kötü alışkanlıklar yarı yarıya oranlarda azalıyor, gençlerin karıştığı suçların oranı minimuma iniyor. İstanbulluların sporun olumlu etkilerini yaşaması adına, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Spor İstanbul yoluyla 25 havuz, 42 fitness salonu, 44 tenis kortu, 31 jimnastik salonu, 41 halı saha, 8 stadyum, 1 atletizm pisti, 2 buz pistine sahip toplam 52 tesiste insanları sporla buluşturuyoruz. Pandemiden önce 680 bin İstanbullu üyemizle, 7 milyon seans yaptık. Hiçbir ayrım yapmadan 615 spor eğitmeniyle 26 branşta hizmet veriyoruz. Spor okullarımızda 45 tesiste, yılda 30.000 çocuğa, 15 spor branşında eğitim veriliyor. İstanbul’un 35 ilçesinde, 170’e yakın noktasında, her gün, açık hava egzersizleriyle yılda ortalama 100.000 kişiye aktif spor yaptırıyoruz. İstanbul, 16 milyon nüfusuyla 200.000 lisanslı sporcuya sahipken; Berlin’in 3,6 milyon nüfusuyla 750.00 lisanslı sporcusu var. Yolumuz gerçekten uzun ama aynı zamanda kararlıyız.
5- SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YEŞİL BİR KENTSEL GELİŞİM MODELİDİR: Olimpizm felsefesiyle yönetilen kentler, insanların hareketlerini kısıtlamayan, fiziksel aktiviteye uygun yaşam alanları geliştirirler. Bir kentte rahatça spor yapabiliyorsanız, o kentin havası, suyu temiz; sokakları, caddeleri güvenlidir. Bisiklet kullanımı, yürüyüş parkurları arttıkça, her semt bir park kazandığında ekoloji olumlu yönde etkilenir. Antik çağlarda İstanbul’un ortasında 100 bin kişilik bir hipodrom, Anadolu’nun dört bir yanında 30-40 bin kişilik stadyumlar bulunuyordu. Böyle bir kültürel mirasla İstanbul’u, dünya spor turizmi haritasında önemli noktalardan biri haline getirmek hiç zor değil.
6- EĞİTİM VE SPORU BİR ARAYA GETİRİR: Dünyanın dört bir yanında yapılan araştırmalar, spor yapan gençlerin okullarında çok daha başarılı olduğunu gösteriyor. Sporun en önemli özelliklerinden biri de insanlara planlı, programlı çalışmayı, orta ve uzun vadeli hedefler koymayı, hayal etmeyi öğretmesidir. Çok çalışmak, doğru plan yapmak, taktikler oluşturmak, en büyük hedeflere odaklanmak sporun doğasında vardır. İstanbul’un çocuklarının ve gençlerinin eğitimlerini sporun kazandırdığı alışkanlıklarla geliştirmesi için de harekete geçiyoruz.
7- KAZANMAYA DEĞİL KATILIMA ODAKLANIR: Spor kültürünü tabana yayarsanız, yetenekli insanların o tabandan yetenek piramitleri halinde yükselmesini sağlarsınız. Gerisi kendiliğinden gelir. Biz, olimpizmin, gerçekten de özünde insan olan, insana yatırım yapan tarafını önemsiyor ve onun için bu yolculuğa çıkıyoruz. Çünkü asıl amacımız insanlarımızın sağlığı ve mutluluğu.
“ÖNCE 16 MİLYONU, ARDINDAN 84 MİLYONU SPORA ÇAĞIRIYORUZ”
İBB’nin tüm yetkili kurullarının ve iştiraklerinin ortak bir çalışma örneği sergileyerek sürece katkı verdiğini belirten İmamoğlu, “Geçtiğimiz hafta sonunda düzenlediğimiz çalıştayımızda, ülkemizin önemli spor uzmanlarını bir araya getirdik. Bundan sonra da benzeri çalışmaları sürdürerek, ‘Spor Master Planımızı’ bitireceğiz ve İstanbul için spor politikalarını tanımlayacağız. Hazırlıklarımızı çeşitli araştırmalarla zenginleştiriyoruz. Tüm ekiplerimizle, 7 aşamalı bir plan dahilinde, senkronize bir şekilde ilerliyoruz. İstanbul'da spor yapmayan insan kalmaması için harekete geçiyoruz. Önce 16 milyonu, ardından da 84 milyonu spora çağırıyoruz. Sporun eşsiz olumlu etkilerini İstanbulluların tamamına yaşatmak, tüm Türkiye’ye spor konusunda öncülük etmek için, İstanbul’un dünya spor haritasında hak ettiği yere ulaşması için, biz de en büyük hedefe odaklanıyoruz. Bu konudaki irademizi ortaya koyuyoruz. Tüm İstanbul halkı adına, Türkiye adına, Olimpiyat Oyunlarını ve Paralimpik Oyunları’nı İstanbul’a istiyoruz” dedi.
TÜM PAYDAŞLARA “ORTAK ÇALIŞMA” ÇAĞRISI
İlk hedeflerini; “2036 Olimpiyat Oyunları” ve “Paralimpik Oyunları” olarak belirlediklerini aktaran İmamoğlu, “Devletimize, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne ve ilgili tüm kurumlara, aynı hedef etrafında odaklanmak için iş birliği yapma çağrısında bulunuyoruz. Hep birlikte başaracağız” dedi. Türkiye’de ‘olimpiyat’ denince ilk akla gelen isimlerden merhum Sinan Erdem’in, “Olimpiyatlar taşla, tuğlayla değil, insanla yapılır” vizyonuna inandıklarının altını çizen İmamoğlu, çağrısını şu sözlerle genişletti:
“Buradan tüm federasyonlarımıza ve kulüplerimize özel olarak çağrı yapmak istiyorum: Gelin omuz omuza verelim; şehrimize olimpiyatlar başta olmak üzere, tüm büyük uluslararası organizasyonları birlikte kazandıralım. Ortak masalar, çalışma grupları kuralım, sizlerin büyük hedeflerinize yardım edelim. Birlikte çalışalım ve İstanbul halkına dünyanın en iyi spor etkinliklerini getirelim. Bu şehre uzun vadeli ve sürdürülebilir stratejik bir hedef koyarken, bu şehrin ev sahipliğinde başarıdan başarıya koşan asırlık kulüplerimiz; Fenerbahçe Beşiktaş ve Galatasaray gibi markalarımızla iş birliği ve yol arkadaşlığı yapmak istiyoruz. Yine bu şehre farklı disiplinlerde çok sayıda uluslararası başarılar kazandıran Anadolu Efes ve Eczacıbaşı gibi simge kulüplerimize destek olmak, geleceğin şampiyonlarını birlikte keşfetmek ve birlikte yetiştirmek konusunda iş birliği yapmak, destek vermek isteriz. Kapımız, Olimpizm felsefesi ve heyecanına ortak olmak isteyen, bu uzun yolculuğa emek ve inanç koymak isteyen, tüm federasyonlarımıza ve kulüplerimize sonuna kadar açık olacak.”
SAHNEYİ SPORCULARLA PAYLAŞTI
Uzun soluklu bir yolculuğa çıktıklarını bildiklerini belirten İmamoğlu, konuşmasının sonunda sahneye, sırasıyla; 10-12 yaş grubu çocuk sporcular ile olimpiyat kotası almış 8’i paralimpik, toplam 10 milli sporcuyu davet etti. Tokyo Olimpiyatları’na katılacak tüm oyunculara başarı dileklerini ileten İmamoğlu, “Farklı kulüplerden, farklı federasyonlardan sporcularımız da olimpiyatlarda madalya mücadelesi verecekler. Sporcularımızın madalya kazanması tabi ki önemli, ancak katılımlarıyla bile hepimize şimdiden umut oldular, moral oldular, gençliğimize, çocuklarımıza örnek oldular. Hepsini şimdiden tebrik ediyoruz. Tokyo’da sonsuz başarılar diliyoruz. Kalplerimiz onlarla beraber olacak” dedi. Etkinlik, İmamoğlu’nun sporcularla toplu fotoğraf çektirmesiyle son buldu.