HATAY - CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde, Kahramanmaraş merkezli 2 depremle felaketi yaşayan Hatay’da toplandı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, EXPO’21 çadırında yapılacak toplantı için gelen Kılıçdaroğlu, kurmayları ve aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu büyükşehir belediye başkanlarını sarılarak karşıladı. Kılıçdaroğlu, MYK toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
KILIÇDAROĞLU: “BAZI ŞEYLERİ AÇIK VE NET KONUŞMAK LAZIM”
Depremi yaşayan il ve ilçeleri dolaşırken makam aracı kullanmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Yarım otobüsle dolaştık. Sıcaklıkların eksiklere düştüğü ortamda insanların ailelerini, komşularını beklediğini görünce o dramın bir parçası oluyorsunuz. Milletvekili arkadaşlarımızın yakınları da hayatlarını kaybettiler. Yaşamını yitiren ilçe başkanımız oldu. Bütün yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet dilemek isterim. Bazı şeyleri açık ve net konuşmak lazım. Genel Başkan olduktan sonra en çok telaffuz ettiğim sözcük, liyakatti. Liyakatin devlet yönetiminde ne kadar önemli olduğunu, gittiğim her yerde söyledim. Önce pişersiniz, aşama aşama yükselirsiniz. Devlette liyakati yok ettiğiniz zaman, devlette çürüme başlar. Aşağıdan getirdiğiniz birisi, ülke sorunlarını bilemez ve bir sorunla karşılaştığında o süreci nasıl yürüteceğini de bilemez. ‘Devlette çürüme var’ dediğim zaman, bazıları öfkelendi. Bu felaket bize, devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatların kurtarılamadığını gördük" dedi.
“HALK, ‘SORUNUMU KİM DİLLENDİRECEK’ DİYE YAKAMA YAPIŞIYORSA, SORUNU DİLLENDİRMEK ZORUNDAYIM”
“’Bunları bu ortamda dile getirmek doğru değildir’ diyenlerin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "‘Siyaset zamanı mıdır’ diyenler oldu. Yediğiniz ekmeğin fiyatını belirleyen siyasettir. İçtiğiniz sudan tutun, aldığınız ekmeğe kadar her şeyi siyaset belirliyorsa, bir sorun var ve bu sorunu halk yaşıyor ve ‘Sorunumu kim dillendirecek’ diye yakama yapışıyorsa, sorunu dillendirmek zorundayım. Aksi halde ben niye siyaset yapıyorum? Hangi gerekçeyle siyaset yapıyorum ben? Halkın sorununu dillendirmeyeceksin. Derdini dillendirmeyeceksin. O zaman niye siyaset yapıyorsun? Halkın kafasına balyozla vurmak değildir siyaset. O ayrı. Ama siyaset halka hizmettir. Hizmet ediyorsanız halka, gerçek anlamda siyaset yapıyorsunuz demektir. Siz her türlü baskıyı yaparsanız, tehditler savurursanız onun adı siyaset değildir. O, ayrı bir yönetimdir. Siyaset, dünyanın bütün demokrasilerinde halka hizmet yarışıdır. Siyasal partilerin varlık nedeni de budur. ‘En iyi hizmeti ben veririm’ diye ortaya çıkmalarıdır siyaset" diye konuştu.
İMAR AFFI TEPKİSİ: “İNSANLARIN OTURDUKLARI KONUTU, İNSANLARA MEZAR ETTİLER, BİR DE ÜSTÜNE PARA ALDILAR”
Kılıçdaroğlu açıklamasında çıkarılan imar affı uygulamalarına da dikkati çekti.
"İnsanların oturdukları konutu, insanlara mezar ettiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir de üstüne para aldılar. Bu mudur siyaset Allah aşkına? Böyle bir siyaset olur mu Allah aşkına; İnsanın evini dayanıklı hale getirmek, o evde insanın rahat oturabilmesini sağlamak, siyasetin konusu değil midir? Ev kaçak, depreme dayanıksız, ‘Oturabilirsin’ diyorsunuz. Üstüne bir de para alıyorsunuz. Yıkılıyor ve kendi mezarı oluyor. Ve bunun adı da devlet yönetimi oluyor. Batsın böyle devlet yönetimi. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. Depremde evleri yıkılanlara bakın. Kolonlar kesilmiş, binalar çökmüş. İmar affı çıkarırken, vicdanlarının sesini dinlediler mi? Para için sen kalkıp da hala o kişinin evini başına yıkar mısın ya?" diye konuştu.
CHP’Lİ BELEDİYELERİN YARDIM MİKTARLARINI AÇIKLADI
Depremin yaralarını sarmak için belediye başkanlarının büyük çaba harcadığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, yardım miktarlarını da şöyle açıkladı:
"142 belediyemiz var. 4 bin 577 araç gönderildi deprem bölgelerine. 12 bin 163 personel şu anda deprem bölgelerinde görev yapıyor. Toplam 2 bin 439 tır ve kamyon, 4 uçak, 5 gemi, 2 tren vagonu ile deprem bölgelerine yardım gönderilmiştir. Günlük 200 bin öğün kapasiteli 34 mobil mutfak, 140 bin kapasiteli 14 ikram aracı, 95 bin ekmek kapasiteli 9 mobil fırın faaliyete geçmiştir. 245 tır içme suyu, 1 milyon 24 bin battaniye, 52 bin 360 ısıtıcı soba, 4 bin 726 çadır ve konteyner, 398 jeneratör deprem bölgelerine gönderilmiştir. Belediyelerimiz, özellikle çadır, ısınma ve hijyen desteklerine ağırlık vereceklerdir. Burada, her deprem bölgesinde, bir Genel Başkan Yardımcısının başkanlığında, milletvekili arkadaşlarımız görev yapıyorlar. Arkadaşlarımız deprem bölgelerinden hiç ayrılmadılar. Ankara'daki Deprem Koordinasyon Merkezi’mizle iletişim halinde oldular. Belediye başkanlarımızla iletişim halinde oldular. Neye ihtiyaç varsa süratle duyuruldu. Ve o ihtiyacı gereği, belediye başkanlarımız tarafından yerine getirildi"
“İBB EKİPLERİ 516 VATANDAŞIMIZI ENKAZLARDAN CANLI ÇIKARDI”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, Büyükşehir ekiplerinin 964 kişisi, teçhizatlı arama-kurtarma ekibidir. İlk günden itibaren yoğun bir biçimde çalışma halinde olduğunu kaydederek, "Sadece İstanbul değil, sadece belediyelerimiz değil, diğer ekiplerin arama kurtarma-ekipleri ve dünyanın her yerinden gelen arama-kurtarma ekipleri çok büyük bir emek sarf ettiler. Şu ana kadar Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından enkazlardan canlı çıkarılan insanlarımız, 516 kişi oldu" dedi.
İmamoğlu, İstanbul'dan yine Hatay'a yoğun bir yardım akış olduğunu belirterek, "Şu ana kadar Hamidiye Fabrikamızdan 61 tır pet su sevkimizi gerçekleştirdik. Aynı zamanda Halk Ekmek Fabrikamızdan da 37 tır, içinde 3 milyon 600 bin adet Akdeniz tipi besleyici ekmek, 200 bin adet altın çörek, 61 bin adet paket olarak da bebe bisküvisi bölgeye nakledildi" dedi.