Kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık aşamasında devletten daha fazla destek beklediklerini belirten Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Merkezi yönetim vatandaşın kentsel dönüşüm sürecinde maddi olarak, kredi olarak bir kolaylık sağlayamazsa bu kentsel dönüşüm İstanbul’da da Türkiye de de yürümez” diye konuştu.
Beklenen İstanbul depreminden en çok etkilenecek ilçeler arasında yer alan Büyükçekmece’de kentsel dönüşüm kapsamında yıkımlar hızla devam ederken bugüne kadar 51 binin üzerinde konut vatandaş- belediye işbirliğiyle yenilendi. 150 binden fazla vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlandığını belirten Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, beklenen İstanbul depremi için zamanın daraldığını ancak yaşanan ekonomik daralma ve artan maliyetlerin kentsel dönüşüm sürecini olumsuz etkilediğini belirtti.
“İmar planları konusunda çok hızlı hareket edeceğiz”
Büyükçekmece Atatürk mahallesinde deprem riski taşıyan 3 binanın yıkım işlemine başlandı. Teknik ekibi ile birlikte yıkım çalışmalarını denetleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, ilçede ortalama kat yüksekliği 3 veya 4 kattan oluşan 650 adet riskli yapı tespit edildiğini açıkladı. Bakan Akgün şunları söyledi: “Başka bir konuyu anlatmak istiyorum, Kumburgaz da ki yapı stoku 1960’larda başlamış İstanbul’un sayfiye plajı olarak kullanılan Kumburgaz şişmanladı genişledi. Denizle D100 karayolu arasında ki yüksek katlı bloklar siteler en büyük tehlikeyi oluşturuyor, deprem riski oluşturduğu zaman en önemli bölgemiz olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef 2024 -2025, 2024 31 Mart'ına kadar büyükşehir belediyesinden, büyükşehir meclisinden Kumburgaz’a ait bir plan geçiremedik, geçmedi. Tepecik bölgesi de bizim için hassas bir bölgeydi, 20 yıldan beri en az 15 yıldan beri planları İBB meclisinde bekliyordu. Şimdi meclis çoğunluğu bize geçmesi nedeniyle orada da bir rahatlık elde ettik. Oranın planlarını bitirdik önümüzde ki Eylül ve Ekim ayında bitmiş olacak. Orada daha hızlı hareket edeceğiz.”
“Kentsel dönüşüm İstanbul’da da, Türkiye’de de yürümez”
Marmara bölgesinde her belediye başkanın görev ve sorumluluklarının ağır olduğunu kaydeden Başkan Akgün sözlerini şöyle sürdürdü; “Demek ki görevimiz ağır, görevimizin bilincindeyiz. Ekonomik şartlar çok ağır, kentsel dönüşümde merkezi idarenin vatandaşa kolaylık sağlamasının şart olduğu eğer merkezi yönetim vatandaşın kentsel dönüşüm sürecinde maddi olarak, kredi olarak bir kolaylık sağlayamazsa bu kentsel dönüşüm İstanbul’da da, Türkiye’de de yürümez. Biz masaya oturduğumuz zaman en önemli konunun sonuçta para olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Müteahhit diyor ki, “Şartlar bu, bana daire başına şu kadar para vermeniz gerekiyor.” Hesap ediyoruz müteahhit 5 diyorsa 10 diyorsa biz onu 7 ye indiriyoruz ama sonuçta anlaşıyoruz. Anlaşmamıza rağmen vatandaş diyor ki; “Almış olduğumuz maaş ile karnımı doyuruyorum. Bir tek bir evim var” diyor. “Şurada 100 metrekarelik dairem var bunu yapabilmek için bu kadar para istiyorsunuz bir tek kuruş veremem” diyor. O zaman ne yapıyoruz 90 metrekareyi 80 metrekareye 80’i 70’e indirerek veya 100’ü 80’e indirerek vatandaşında elinde ki dairesini küçülterek yapmaya çalışıyoruz e bu da vatandaşı huzursuz ediyor. Tek dairesi olan vatandaşların hiç olmazsa belli bir oranla devlet tarafından kredilendirilmesi, faizsiz uzun ödemeli bir imkan tanınmadığı takdirde büyük deprem çok canlar alacaktır. Bu ekonomik daralma, enflasyonun yüksek düzeyde seyretmesi, dar gelirli vatandaşın her gün düşmüş olması düşmekte olması, kentsel dönüşümü neredeyse düşme noktasına getirdi. Vatandaş varsa devlet vardır. Vatandaşı koruyacağız ki vatandaşta devleti korusun, o halde vatandaşın canını kurtarmak için bu kentsel dönüşüm devam eder. Devlet ben yapamıyorum, mal sahibi ben yapamıyorum dediği zaman iş durmuştur sadece “Allaha kalmıştır” deyip, dua edeceğiz.”
