Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikiminin güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış içinde olduğunu söyledi.
İSTANBUL (İGFA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'nda konuştu.
Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı’nın iş insanları, ülkeler ve dostlar için bereketli geçmesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül takdim ettiği diaspora temsilcilerini de tebrik etti.
“İletişim imkanlarının geliştiği şu dönemde, ana vatan ile diaspora arasındaki bağları güçlendirmek eskisine göre daha kolaydır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlık ayrılıklara, asırlık hasretlere, asırlık acılara, asırlık yapaylıklara son vermenin vakti gelmiştir. Hep beraber bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda, hep birlikte Türk dünyası olduğumuzda bunu sağlayabiliriz, endişeniz olmasın" dedi.
"Biz Türkiye olarak tüm hesaplarımızı dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz" diyen Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur. Türk Devletleri Teşkilatı'yla bu vizyonu, soydaşlarımızla paylaştık. İslam dünyasında da benzer arayışlar içindeyiz. Açıkçası orada mesafe kat etmek daha zor ve yavaş oluyor. İnşallah bunu da sağlayacağız. Ancak birleşirsek, bir olursak, birlikte hareket edersek, dünyanın girdiği yeni dönemde arzu ettiğimiz yere hiç şüphem yok ulaşabiliriz. Aksi takdirde kendimizi payımıza, sömürünün, zulmün, sefaletin, acının düştüğü bir düzenin içinde buluruz. Bu söylediklerim, kuzeyimizde, güneyimizde, doğumuzda, batımızda yaşanan hadiselerin bize gösterdiği hakikatin ta kendisidir" diye konuştu.
En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemediklerini ifade eden Erdoğan, "Ekonomimizin üzerinde kara bulutlar toplama çalışmalarında başarılı olamıyor. Elbette Türk'ün ezeli ve ebedi imtihanı diye tarif edebileceğimiz bu kadim mücadele, asla bitmeyecektir. Bize düşen görev, kendi sorumluluk alanımızda bu mücadeleyi en iyi şekilde vermektir. Gerisi rabbimizin takdiridir" dedi.