Gaziantep'te bir kız çocuğunun saldırıya uğraması ile gündeme tekrar gelen yasak ırklar ile ilgili düzenleme hızlandı. Türkiye genelinde 20 bin 843 adet tehlike arz eden köpek, mikroçip uygulanarak kayıt altına alındı. Peki Bursa'da bu sayı kaç? Bu süreç nasıl işledi ve bundan sonra takip süreci nasıl işleyecek?
ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN (BURSA İGFA)- Yasaklı türler olarak belirlenen Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully ırkı köpeklerin kısırlaştırılıp il ve ilçe tarım müdürlüklerinde dijital kimliklerinin oluşturulması için 14 Ocak 2022 tarihinde Türkiye genelinde 20 bin 843 adet tehlike arz eden köpek, mikroçip uygulanarak kayıt altına alındı. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüseyin Bolten ile Bursa'da hangi yasak ırkların kayıt altına alındığı, kayıt altına alınan yasak ırk sayısı ve sürecin nasıl işlediğiyle açıklamalarda bulundu. Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından açıklanan bilgilere göre, "Bursa'da 729 yasaklı ırk tanımlaması yapılmıştır. En çok Pitbull, ardından Dogo Argentino sayıca en fazla kayıt alınan ırklardır" denildi.
"KAYIT BELGESİZ, AĞIZLIK VE TASMASIZ OLARAK DOLAŞTIRILMAYACAK"
" Kayıtlı olanlar evlerinde yaşamaya devam edecekler, kısırlaştırılıp çiplendiler. Artık tanımlılar ve yaşamalarına aileleriyle devam edecekler ama uyulması gereken bazı kurallar var tabii" diyen Başkan Bolten, "Kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılmayacak, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklara giremeyecekler. Bu maddeye aykırı hareket edenlere 11 bin Türk Lirası ceza kesilecek, tekrarı halinde idari para cezası verilecek ve köpek de el konularak en yakın bakımevine götürülecek"dedi.
Bolten sözlerine, "Sorun tanımlanmayanlarda. Ne yazık ki, 2004'ten beri yasaklı ırk tanımında olan bu köpekler üretilmeye, satılmaya devam etti. Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren Hayvan Koruma Kanunu ile de tekrar gündeme geldi ancak tüm bunlara rağmen sahiplendirmeler devam etti. Bu son süreçte de birçok insan ya sokağa attı ya barınağa bıraktı ya da tanımlatmadı. Asıl sorun bunlar için. Sahibi köpeğe kötü niyet tasarlayarak bakıyorsa yani güç istismarı varsa, sorumluluğu almak istemiyorsa burada sorun başlıyor. İnsan hatası ya da duyarsızlığı nedeniyle hayatlarının sonuna kadar ya sokaklarda ya da barınaklarda yaşayacaklar ve nasıl bir yaşamları olacağını kestirebilmek mümkün değil. Sokaklara atılanların popülasyonun çoğalmasından, bir arada yaşamaya başladıklarında insanların ondan korkmalarından ya da istenmeyen ısırılmaların olmasından endişeliyiz. Şikâyet üzerine resmi veteriner hekimlerin gittikleri denetimlerde el koyma ve ceza kesme yetkileri olacak.
Bunun toplum huzurunu bozacak sonuçlarının olma ihtimalinden ve meslektaşlarımızın güvende olup olmayacaklarından endişeliyiz. Kısırlaştırma ve çip maliyetini öne sürerek köpeklerinin tanımlanmasını yapmayanlar içinde gerçekliği olanlar da vardır mutlaka; bu ailelerde yaşanacak mağduriyetler çok üzücü hepimiz için. Bu noktaya geleceğini biliyorduk elbette ama her zamanki gibi yapılması gereken yapılmadı aslında. Önceden denetimlerin daha sıkılaştırılması, insanların önlem almaya zorlanması gerekiyordu. İnternet satışları devam ettiği sürece birçok insan bilmeden de sahip oldu bu ırklara" şeklinde devam etti.
"YASAKLI TANIMLAMASI 2004 YILINDA YAPILDI"
Yasaklı ırk tanımlamasının ilk defa 2004 yılında yapıldığını dile getiren Bolten, " Satılması, üretilmesi, yurtdışından getirilmesi yasaktı zaten ama işlem yapılmıyordu. 2021 yılı Temmuz ayında 5199'un revize edilmesi gibi de düşünebileceğimiz Hayvan Koruma Kanunu'nda altı aylık süre verildi ve yasaklı ırkların tanımlanması istendi. Ancak son olarak, Gaziantep'te dört yaşındaki bir çocuğun, sahipli iki pitbull tarafından ısırılması sonrası hız kazandı, tepkiler oluştu, hatta bu süreç sahipsiz hayvanların toplatılmasına, sahipli hayvanların tehlike oluşturuyormuş gibi algılanmasına da neden oldu. Aslında âdeta bir hayvan düşmanlığı da yaratıldı. Ve bugüne gelindi" ifadelerini kullandı.
