Bursa'da 'Efsanevi Miras' kılıç kalkan
Bursa Tahtakıran Kılıç Kalkan ve Halkoyunları Dernek Başkanı Metin Dikeler oyunun tarihçesini, kıyafetlerini, şehrimize kazandırdığı değerleri belirtirken farklı şehirlerde oyunun gladyatör gibi lanse edildiğinin altını çizerek gençlerin ilgisizliğinden ve vefasızlığından dert yandı.
ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN (BURSA İGFA)
Kılıç, iki el ile kullanılmaz
Her yiğit giremez fetih pazarına
Göğüs kalkandır, oynatılmaz
İzlerken gelirsin nazarına
Bursa'nın yaşayan efsanesi, ecdadının yadigârı, kültür hazinesidir 'Kılıç Kalkan.' Bursa Tahtakıran Kılıç Kalkan ve Halkoyunları Dernek Başkanı Metin Dikeler oyunun tarihçesini, ayırt edici özelliklerini, gençlere kazandırdıkları değerleri anlattı.
"1965 yılında kılıç kalkan oyununa başladım ve tamamen vefa borcu olarak 2005 yılından beri dernek başkanlığını yürütüyorum" diyerek sözlerine başlayan Bursa Tahtakıran Kılıç Kalkan ve Halk Oyunları Dernek Başkanı Metin Dikeler; "Kılıç kalkan oyununun bana verdiklerini kelimelerle ifade edemem. Bursa'nın resmi olarak kurulan ilk derneği 1956 yılında Tahtakıran Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneğidir. 1963 yılında Emirsultan Kılıç Kalkan Ekibi ve Bursa Kılıç Kalkan Folklor ve Turizm Derneği kurulmuştur. Bu dernekler halen şehrimizin tanıtımı için yoğun çaba içerisindedir. Aslında 1918 yılında yani bir asır öncesinde faaliyetlerimiz olduğuna dair elimizde belgeler ve resimler var ancak Türkiye'de dernekleşmeler 1956 yılında oluştuğu için 1918 faaliyet yılımız 1956 resmi dernekleşme yılımız olarak nitelendiriyoruz. Bu dernek altında bu oyunu tanıtıp yaşatmak en büyük idealimiz" diye konuştu. Oyunun tarihçesine değinen Başkan Dikeler, "Kılıç kalkan oyunu 700 yıllık geçmişe sahiptir. 1326 Bursa'nın fetih tarihidir.
Bursa savaşılmadan yıllarca kuşatma altında kaldı. Askerlere uzun süren talimler ve ağır askeri eğitimler verildi ve sonrasında fethedilip başkent oldu. Kılıç kalkan oyununun, ülkedeki askerlerin başkentte toplanmasıyla da eğitimlerin ve birtakım figürlerin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla başladığı rivayet edilmektedir. Bu oyunun halk oyunu olması için halk ile bütünleşme çabaları başlamıştır.
Hatim cemiyetlerinde, hafız yetiştirmelerde, peştamal kuşanmalarda ve toplu sünnetlerde oynanmaya başlanmıştır. Bu cemiyetlerde rastgele figürlerle oynanan bir oyunmuş aslında. 1918 yılında kurucumuz Mustafa Tahtakıran, Bursa Balabanbey Mektebi'nde Mektepler Bayramı'nda bu oyunu öğreniyor ve bir üst okul olan İnebey Medresesi'nde oyunu termin dersi olarak görüyor. Yani günümüzde okullardaki beden eğitimi dersi, o zaman bu oyunun figürleri ile hoplayarak ve zıplayarak yapılıyormuş. 1918'den sonra arkadaşlarıyla yaptığı istişareler ve araştırmalar sonucu günümüzdeki sahne performansını ortaya çıkarmıştır" diye belirtti.
"BU OYUNDAN HAŞİNLİK BEKLENEMEZ"
Oyun kıyafetlerini anlatan Başkan Dikeler, "Kıyafetlerde ve figürlerde kesinlikle dejenerasyon yapılmamıştır. Kıyafetler; Türkmen Beylerinin dağ yöresi kıyafetleridir. Bursa Beyefendisi'nin kıyafeti dize kadar 'potur' dizden aşağı 'çizme'dir. Bursa Hanımefendisinin kıyafeti 'bindallı'dır. Biz zaman zaman dini hassasiyetler ile dizler görünüyor diye tenkit ediliyoruz. Kıyafet konusunda dejenerasyon olmaması için büyük mücadele ettik, ediyoruz. İstanbul ve Antalya'da kıyafetlerimiz giydirilip turistlere, yatırıp kesmeye çalışmak gibi gladyatör olarak savaştırmak gibi akıllara zarar figürler, hareketler yapılıyor. Bunlar bizi rencide etmektedir" dedi ve sözlerine; "Kılıç kalkan oyununda kesinlikle bir haşinlik beklenemez" diye de ekledi.
ENSTRÜMAN SADECE KILIÇ KALKAN
Oyunun en dikkat çeken tarafına işaret eden Başkan Dikeler, "En dikkat çeken tarafımız oyunun müziksiz oynanmasıdır. Enstrüman sadece kılıç ve kalkandır. Birbirlerine çarpması neticesinde dört dörtlük ve dört ikilik ritimler ortaya çıkmaktadır.