BURSA (İGFA) - Yıldırım Belediyesi, Hz. Mevlana’nın 749’uncu vuslat yıl dönümü dolayısıyla Postnişin Fatih Çıtlak ve ekibinin katılımıyla ‘Şeb-i Arus’ programı düzenledi.
Yıldırım Belediyesi, Hz. Mevlânâ’nın Hakk’a vuslatının 749’uncu yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenledi. Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fethi Yıldız, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Alpaslan, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Setenay Olguner, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Ali Erbay, İlçe Kadın Kolları Başkanı Fatma Zehra Yekeler, Eşrefoğlu Rumî’nin torunlarından olan Numaniyye Dergâhı'nın sekiz nesildir devam eden geleneğinin son temsilcisi Yazar Mehmed Safiyüddin Erhan ve vatandaşlar katıldı.
Yıldırım Belediyesi’nce düzenlenen etkinlik kapsamında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Tasavvuf ve Meydan Meşkleri Topluluğu’nun katıldığı program Postnişin M. Fatih Çıtlak'ın ‘Sema’ ritüellerini ve anlamlarını anlatmasıyla başladı. Anlatımın ardından Abdülbaki Nasır Dede'nin, Acembuselik Mevlevi Ayini Şerifi icra edildi. Mevlevi Ayini Şerifi esnasında ayinin her bir selamının ve aşamalarının sembolik anlamları anlatılarak, sema mukabelesi yapıldı. Postnişin Fatih Çıtlak, Mevlana'nın anıldığı törenlerde icra edilen sema ayininin, Mevleviliğin temel felsefesini yansıtan önemli sembolleri içerirken, semanın genel olarak, kainatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Allah'a olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip ‘İnsan-ı Kamil'e doğru yönelişini ifade ettiğini belirtti.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, vefatının yani vuslatının 749’uncu yıl dönümünde insanlığın gönlünde önemli bir yer tutan Hz. Mevlana’yı bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla yâd ettiklerini ifade etti.
Yunus Emre, Hacı Bayram-ı Veli, Ahmet Yesevî ve Mevlana’nın muhabbet ikliminde; kardeşliği, sevgiyi, barışı en üst değer olarak bilmiş ve yaşamış bir milletin ve medeniyetin mensupları olduğunu belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “7 asır önce Anadolu topraklarına gelen Mevlana ilimle, irfanla, hikmetle yoğurduğu mesnevisi ile millet olma şuurunu insanımıza yerleştirmiş, Anadolu'yu bu aziz değerlerle mayalamıştır. Bu anlamda Mesnevi, Kuran öğretisini ruhlara sindirme derslerinden oluşan rehber bir kitaptır. Bu topraklarda kardeşlik, sevgi ve şefkatin kurulmasında, bu medeniyetin inşa edilmesinde, yeşertilmesinde ve bugünlere kadar gelmesinde hiç kuşkusuz Mevlana'nın ve Mesnevisinin büyük rolü vardır. Eğer bir vatanımız varsa, bu Mevlana gibi gönül dostlarının sayesindedir. Bir ülkemiz, bir bayrağımız, istiklalimiz varsa bu, Mevlana gibi, Yunus Emre gibi, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli gibi bu ulu mimarların sayesindedir. Eğer bugün tek bir millet olarak kardeşçe hür ve bağımsız yaşama imkânına sahipsek bu, Sultan Selahattin, Sultan Kılıçaslan kadar Sultan Alparslan, Hz. Mevlana ve Ahmed Yesevi’nin yoğurdukları eserlerin neticesidir. Ölümü düğün gecesi olarak anlayan insana tesir edecek hangi güç vardır? Ölüme ve hayata, zamana ve tarihe yenilmeyen insan o güçlü insan Mevlana’dır. Ölümünün üstünden 700 yıldan fazla zaman geçti. Ama o yaşıyor, anılıyor. İnsanlık onun önünde saygıyla eğiliyor. Dünyada ne kadar değişme olursa olsun, bundan böyle de anılacak. İnsanlar hep önünde saygıyla eğilecek. Gönülleri buluşturan; kalpleri sevgi, şefkat hamuru ile yoğuran ilmi ve öğütleri ile birliği, beraberliği, kardeşliği yeşerten Mevlana Celaleddin-i Rumi'ye minnet duygularımızı bir kez daha ifade ederek kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.
