Değerli basın mensupları, kıymetli arkadaşlar,
Bu açıklamamızı, unutulan, hakları verilmeyen, görev tanımı olmadığı için adeta ırgat gibi çalıştırılan, hakları iki dudak arasına sıkışıp kalmış olan Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan sivil memurlarımız için yapıyoruz.
Bilindiği gibi, verdiğimiz mücadelelerin sonucunda Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki sivil memur kardeşlerimize geçtiğimiz yıl sendikalara üye olma hakkını aldık. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak yaklaşık 15 bin kişi görev yapmaktadır. Bu kardeşlerimiz, Teknik Hizmetler, Yardımcı Hizmetler, Genel İdari Hizmetler, Sağlık Hizmetleri, Yardımcı Sağlık Hizmetleri, Eğitim ve Öğretim Hizmetleri, Avukatlık Hizmetleri sınıflarında çalışmaktadır.
Emniyetteki sivil memur kardeşlerimiz, her ne kadar 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii olsalar da, sadece isim olarak devlet memurudur. Çünkü bu kardeşlerimiz, uygulamada devlet memuru olarak değil, işçi olarak görülmekte ve çalıştırılmaktadır. 657 Sayılı Kanun ile işe alınan sivil memurlar, devlet memurları kanununda yer almayan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğüne göre polis gibi cezaya tabi tutulmaktadır. Bu yüzden sivil memurlar, amirlerinin iki dudağı arasına sıkışıp kalmaktadır.
Değerli basın mensupları,
Sivil memur kardeşlerimizin maalesef bir görev tanımı dahi bulunmamaktadır. Sivil memurlar, devlet memuru onuruna yakışır bir şekilde görevlendirilmediği gibi yıllardır hakları da verilmemektedir. Kadrosu teknisyen yardımcısı olan memura çay dağıttırılmakta, temizlik yaptırılmakta, yeri geldiğinde bahçe sulattırılıp badana boya yaptırılmaktadır. Bu yaşananların, ne Devlet Memurları Kanunu'nda, ne de Anayasa'nın eşitlik ilkesinde yeri vardır. Emniyetteki sivil memurlar, ırgat değildir, amirinin iki dudağı arasına sıkışmış köle değildir. Sivil memurlar, devlet memurudur ve devlet memuru onuruna yakışır bir şekilde çalıştırılmalıdır. Polislerle mesai arkadaşı olan, omuz omuza görev yapan sivil memurların can güvenliği maalesef yoktur. Terör örgütleri, sivil memur ve polis memuru ayrımı yapmamaktadır. Birçok sivil memur, görevi başında şehit olmuştur. Sivil memurlar, teşkilat içerisinde çalışmaları nedeniyle polislerin maruz kaldıkları psikolojik baskıya maalesef aynı şekilde maruz kalmakta ve psikolojik olarak yıpranmaktadırlar. Ceza alırken polis gibi görülen ancak iş ödüle gelince yok sayılan sivil memurlara ne yıpranma payı ne de terör tazminatı verilmektedir.
Öte yandan, bazı illerimizde sendika temsilcilerimize mobbing uygulanmaktadır. Yasal haklarını savunan arkadaşlarımız kendilerini bir gün içerisinde yemekhanede bulaşık yıkarken bulmaktadır. Bu, çifte standarttır. Bu, ben yaptım olduğu mantığıdır. Kimse sendika temsilcilerimize hak etmediği uygulamayı yapamaz. Tüm haksızlıkların olduğu gibi sendika temsilcilerimize yapılan bu haksızlığın da karşısında duracağız ve gerekli platformlarda bu konunun takipçisi olacağız. Kardeşlerim, Büro Memur-Sen olarak, emniyetteki sivil memurların uğradığı haksızlıklara artık "DUR" diyoruz.
Artık "YETER" diyoruz.
Büro Memur-Sen olarak, Sivil memurların hakları ile ilgili yasal çalışmaların bir an önce yapılmasını istiyoruz. Yaklaşık 11 yıldır açılmayan görevde yükselme sınavının en kısa zamanda açılmasını istiyoruz. Sivil memur kardeşlerimizin acilen görev tanımının yapılmasını istiyoruz. Sivil memurların Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü' nden çıkarılmasını istiyoruz. Sivil memurlara yıpranma payı istiyoruz. Polislere ödenen terör tazminatının sivil memurlara da verilmesini istiyoruz. Kısacası, sivil memurların devlet memuru onuruna yakışır bir şekilde çalışmasını istiyoruz. Kıymetli arkadaşlar, Bunlar bizim haklarımız. Haklarımızı, her yerde ve her platformda savunmaya, haklarımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Büro Memur-Sen olarak, sivil memurlarımızın haklarını bir olarak, iri olarak, diri olarak alacağız.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Hasan Çağlar
Büro Memur-Sen
İstanbul 8 No'lu Şube Başkanı
