Fırat kaplumbağası dışında birçok canlı türüne ev sahipliği yapan Uzakdoğu Bahçesi’nde hayvan ve bitki çeşitliği artarken ziyaretçilerin refahı ve özellikle çocukların eğitimleri konularında yeni çalışmalar da Beylikdüzü Belediyesi tarafından titizlikle yürütülüyor.
İstanbul'un en yeşil ve en büyük kent içi parklarından biri olan Yaşam Vadisi 1 etapta yer alan Uzakdoğu Bahçesi içerisinde bulunan biyolojik gölet, yaklaşık üç ay boyunca nesli tükenme noktasında olan Fırat kaplumbağasına ev sahipliği yaptı. Kaplumbağanın bir vatandaş tarafından fark edildiğini ve sosyal medya kanalları ile kendilerine ulaştıklarını ifade eden Beylikdüzü Belediyesi Park ve Bahçeler müdürlüğü ekipleri, yerlerini tespit ettikleri kaplumbağayı yakalayarak yetkililere teslim etti. Konuya ilişkin bilgi paylaşan müdürlük personeli Tamer İnalbay, “Dışarıdan buraya bırakılmış olduğunu düşündüğümüz kaplumbağayı ilk önce bir vatandaş fark etti. Fırat kaplumbağası olduğunu öğrendik. Çok hızlı ve kabuğunun hassas olması nedeniyle canlıya zarar verecek bir alet kullanmadan uzun uğraşlar sonucu yakaladık. Daha sonra zarar görmeyeceği, kendi doğal ortamına bırakılması için Doğa Koruma Milli Parklar görevlilerine teslim ettik.” ifadelerini kullandı. Trionychidae familyasından olan ve yeryüzünde sadece Fırat ve Dicle nehirleri bölgesinde yaşayan kaplumbağa oldukça yumuşak bir kabuğa sahip olup hayatının çoğunu dipte çamura gömülü olarak geçiriyor. Güneşlenmek için nadiren su dışına çıkan Fırat kaplumbağası, deri ve ağız içi solunum yaptığı için uzun süre su altında kalabilir. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde de bulunan kaplumbağanın 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu ve soyunun tehlike altında olduğu bilinmekte.
Uzakdoğu bahçesi birçok canlı türüne ev sahipliği yapıyor
Fırat kaplumbağasının bulunduğu Uzakdoğu Bahçesi Beylikdüzü Belediyesi tarafından Yaşam Vadisi 1. Etap içerisinde, 1889 yılında görevlendirilen Ertuğrul Firkateynindeki 540 şehit askerin anısına yapıldı. Bahçe, bir çok canlı türüne ev sahipliği yaparken oluşturulan mekanda, Japon çay törenlerinin yapılabileceği bir çay evi, kuru taş bahçeleri, pagoda, Japon fenerleri, zig-zag köprü, küçük dere ve biyolojik göletler ile diğer donatılar vatandaşların hizmetine sunulmakta. Biyolojik gölet, hiçbir kimyasal madde kullanılmadan, tamamıyla doğal olarak bitki ve bakteri yardımıyla temizlenirken, içerisinde üç çeşit balık, su sümbülleri, nilüferler, su zakkumları, su nanesi ve farklı türde birçok kaplumbağayı da içerisinde barındırıyor. Ayrıca bahçede mutluluğu simgeleyen ve sakura adı verilen kiraz, çam ve bambu klasik üçlü Japon bitkisi çeşitleri de kullanılmakta. Oluşturulan alan sadece Beylikdüzü sakinlerinin değil tüm İstanbul’un ilgi odağı haline geldi.
