Ailenin, her toplumun en temel yapı taşı olduğuna işaret eden Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "O yapı taşının asıl kilit taşı kadın, çünkü kadın, medeniyeti kuran figür." diyerek dilin çocuğa anneden geçtiğini ve dilin de medeniyetin, kültürün taşıyıcısı olduğunu kaydetti.
Türk toplumlarında kadının, ailede başat rolde olduğunu kaydeden Bakan Özer, kadınların eğitiminin önemini vurguladı.
Özer, Türkiye'de 2000'li yıllarda kızların eğitimiyle ilgili ciddi problemler olduğuna dikkati çekerek "2000'li yıllarda lisedeki kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39, bugün yüzde 96." diye konuştu.
Yükseköğretimde başörtüsüne yönelik engeller kaldırıldıktan sonra hem ortaokulda hem de yükseköğretimde kadınların okullaşma oranının erkekleri geçtiğini söyleyen Özer, bunun ailenin tekrar ayağa kaldırılmasıyla ilgili çok önemli bir kazanım olduğuna vurgu yaptı.
Bakan Özer, "kültürel iktidar"ın eğitim kanalıyla gerçekleştiğine dikkati çekerek, "Eğer siz eğitime erişemezseniz kültürel iktidara, bir dil inşasına hiçbir zaman ortak olamazsınız. Aslında Türkiye'de yapılan operasyon da buydu. Bu ülkenin insanlarının değerleriyle birlikte eğitime erişimini engelleyerek kültürel iktidardaki vesayet odaklarının sürdürülebilirliğini sağlamaktı. Aslında son 20 yılda eğitimde yapılan dönüşüm, kültürel iktidarı Anadolu sathına yaydı. Herkesin o sürece aktif, eşit bir şekilde fırsat eşitliğini merkeze alarak katılımını güçlendirdi. Bunların meyveleri çok uzun vadede alınacak. Dil inşa edebilmeniz için öncelikle donanımlı olmanız lazım, medeniyetinizi tanımanız lazım, modern dünyayı tanımanız lazım, onları karşılaştırabilir müktesebata sahip olmanız lazım. Bu olmadığı müddetçe dil inşa edebilmeniz mümkün değil" diye konuştu.