İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert ``24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı`` nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert ''24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'' nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert ''24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'' nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. “Artık yeni 24 Temmuz'lar yazmanın zamanı geldi, 113 yıl önce yazılan yasalardan eser yok” diyen Mehmet Mert, medyanın şekil ve kişilik değiştirdiğini kaydetti.
İGD Başkanı Mehmet Mert; Yeni 24 Temmuz'lar yazılmalı
İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bugün gazetecilik yapmak ne kadar kolaylaşmış gibi görünse de mesleki değerlerden uzaklaşma bir o kadar hızlandı. Basın hürriyeti bütün diğer hürriyetlerin üzerindedir diye atıp tutuyoruz. Gelişmiş ülkelerde, öncelik olarak sanatta, eğitimde, müzikte, medyada özgürlükten yana tavırlar alındığını biliyoruz. Ancak Türkiye'de medya özgürlüğüne baktığımızda ne yazık ki durumun pek iç açıcı olmadığını görüyoruz.
24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edilmesiyle, Türkiye'de basında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz'da kutlanan ''24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'' artık yeniden yazılmalı.
O gün, yani 24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edildi.
Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenmiş gazetecilerin büyük bölümü meşrutiyeti sevinçle karşıladılar. Sansürün karşısına dikilebileceklerdi artık. 1876’dan kalma sansür kararnamesini uygulatmayacaklardı. Yani sansür memurları yayından önce gazeteleri kontrol edemeyecekti.
25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler farklıydı artık. Uzun yılların ardından ilk kez sansür memurlarının değil gazetecilerin tercihlerine göre basılmışlardı. Özgürce yayımlanan gazetelere halkın ilgisi de büyük oldu. Bazı gazeteler satışlarını 2 binlerden 5 binler düzeyine çıkardı. Fiyatı 10 kuruş olan İkdam karaborsada yarım liraya kadar alıcı bulabildi. Bir ay içinde 200 yeni gazete için yayın hakkı alındı.
24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü. Bu nedenle 24 Temmuz Cumhuriyet Dönemi’nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve basın bayramı olarak ilan edildi. Daha sonra kutlamalar “geleneksel gazeteciler günü” adı altında yapılmaya başlandı.
Türkiye’deki basın kuruluşları zaman zaman 24 Temmuz 1908 öncesini hatırlatan dönemlerden geçtiler ama 24 Temmuz simge olarak önemini hiç kaybetmedi.
Günümüzde ise artık internet çağı, yapay zeka çağı, gelişen ve değişen internet çağı sayesinde başka türlü bir gazetecilikten söz etmek mümkün.
Gazetecilik son yıllarda şekil değiştirirken, sosyal medya teknolojisinin hayatımıza geçtiği bir ortamda, gerçek gazetecilerin yerini robot muhabirlerin aldığı bir sektörde, 24 Temmuz'ların da artık yeniden yazılması gerektiğini vurgulayabiliriz.
Her şeye rağmen; II. Meşrutiyetin yürürlüğe girmesiyle birlikte, ''24 Temmuz 1908'de gerçekleşen, basında sansürün kaldırılışının 112. Yıldönümünü kutluyor, haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının teminatı olan basın ve düşünce ifade özgürlüğünün yaşandığı bir medya dünyası diliyorum...