Bursa'da bir psikolog gözünden kadına şiddet! En kötü miras; kadına şiddet
Uzman Psikolog Dildade Demirören Şeker, şiddetin ailede öğrenildiğini ve nesilden nesile aktarılan bir hastalık olduğunu ifade etti.
GÜLİN ÖZDEMİR / BURSADA BUGÜN(BURSA İGFA)- Bursa'da Esentepe Hastanesi Uzman Psikolog Dildade Demirören Şeker, kadına yönelik şiddetle ilgili açıklamalarda bulundu.
Şiddetin psikolojik açıdan birçok nedeni olduğunu ifade eden Dildade Demirören Şeker, "Şiddet, ailede öğrenilerek başlar. Çocuklar, gelişim döneminde aile içindeki rolleri gözlemleyerek model almaya başlar. Anne ve babasını gözlemler, onların birbirine nasıl davrandığını, kendisine nasıl davrandığını kalıp olarak alır.
Özellikle 7 yaş dönemine kadar olan kişilik oluşum sürecinde, ebeveynlerin çocuğuna davranış boyutunda tutumu çok önemlidir. Şiddetin ortaya çıkmasında üç faktör vardır; psikolojik, sosyolojik ve fizyolojik etkenler. Psikolojik şiddette, hatta davranış olarak fiziksel yaklaşım gösterilen şiddette de bastırılmışlık vardır. Elbette çocukluk çağından gelen dürtülerin erkekler üzerindeki öğrenilmiş toplumsal rolle bir araya geldiğinde bu dürtülerin nasıl ve ne derecede bastırıldığı, şiddetin oluşmasında ve dışarı aktarımını etkileyen bir süreçtir.
Kişinin çocukluk çağında yaşadığı travmalar şiddetin ileriki yaşlarda oluşumu için bir zemindir. Çocuğun nesneleri, oyuncakları zarar vererek kullanması, hırçın davranışlar göstermesi, akranlarıyla zorbalık ile iletişime geçmesi gözardı edilmemesi gerekir. Aile bireylerinde eğer sağlıklı yaklaşım yok ise, öncelikle bireylerin tedavi olması gerekmektedir. Şiddetin önüne geçebilmek için öncelikle sağlıklı birey, sonrasında sağlıklı bireylerin kurduğu evlilikte büyüyen nesil olmalı. Şiddete eğilimi olan bireyler toplumda davranışlarıyla çok kolay kendini ele verebilir.
Öfke kontrolü olmayan, kendini şiddetle ifade eden, ilişkilerinde manipülatif yaklaşan, trafikte sakinliğini koruyamayan, başkalarına sözel olarak zarar veren, aşağılık duygusu içinde olan kişilerde şiddete eğilim olabilmektedir. Dürtü kontrol bozuklukları, öfke kontrol bozukluğu, kişilik bozukluğu, alkol ve madde bağımlılığı gibi bozukluklarla kendini gösterebilir. Sağlıklı bir toplum için, sağlıklı aile yapısı olmalı. Sağlıksız olduğu takdirde yardım almaktan, destek görmekten kaçmamalılar" açıklamasında bulundu.