Beylikdüzü Belediyesi eski Başkanı ve Aras Marmara Eğitim Vakfı (AREV) Başkanı Vehbi Orakçı, kadın kursiyerlerin ürettiği eserlerin sergilendiği açılıştan sonra davetlileri iftar yemeğinde ağırladı ilçe ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Orakçı Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nde geçtiğimiz günlerde yapılan Denktaş Anıtı ile ilgili konuştu “Bence heykel yapılmamalıydı. Ama elbette saldırı da yanlış. Yapılmışsa da Beylikdüzü'nün tek sorunu bu değildir. Heykel konusu teferruattır. Şu anda Beylikdüzü'nün yönetimi ile ilgili konuşacak çok konu vardır” dedi.
AREV'İN FAALİYETLERİNİ ANLATTI
Vakfın faaliyetleri hakkında bilgiler de veren Vehbi Orakçı, AREV'in eğitim camiasıyla işbirliği yaparak çeşitli branşlarda 600 kursiyere hizmet verdiklerini ifade etti ve "Burada yeni aşama kateden, gelişen, bilgiye ve birikime sahip olan hanımefendileri, hocalarımızı gördüm. Mekânın nezihliği ortamın güzelliği ve tabii ki insanların başarısı ve gayreti bu mekana değer kattı. Çok şükür ki ülkemizde eğitim camiamız ve duyarlı kişilerin bu emeği boşa çıkarmıyor. Her yıl yüzbinlerce kadınımız evde yanlış bir işle iştigal etmek yerine bu tür mekânlarda bilgisayar, İngilizce gibi yüzlerce branşta eğitim görüyorlar. Amacımız beşikten mezara kadar her ferdin kendisini gelişitirmesi bilgi ve birikimle donanması. Ülkemizin insan gücünün her alanda söz söylemeye sahip liyakatı olan bireyler olmalı. Hindistan'da Arap coğrafyasında milyonlar var. Cehalet, yoksulluk, fitne, fesat almış başını gidiyor. Bizim şansımız Cumhuriyet' tir. Atatürk'ün bıraktığı izde yürümektir" şeklinde konuştu.
MEVCUT BELEDİYE BAŞKANLARINA SİTEM ETTİ
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Vehbi Orakçı, Yaşam Vadisi'yle ilgili olarak şunları söyledi "Bir çevre projesini üç aşaması vardır. Mülkiyet, altyapı, üstyapı. Bu projelerde en zor kalem mülkiyettir. Eğer sizin mülkiyetiniz zorunlu ise park yapamazsınız. Biz mülkiyet işini çözdük. İkinci aşama dere ıslahı. Büyükşehir başladı 2 yılda bitse biz de parkı bitirecektik. Ancak uzun süreli bir yatırımdı. Yusuf Uzun' un başkanlığı döneminde zamanında bitti. Biz dere ile bağlantısı olmayan düzgün bölgelerde Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı rahmetli Aliya İzzet Begoviç adına koruluk yaptık. Yanımızda AK Parti Milletvekili Hüseyin Kansu vardı. Çevre Bakanı Osman Pepe ile 10 bin fidan diktik. Tabii ki bu üst yatırımın büyük kısmı değildi, az kısmıydı. Bu iki kalemin maliyeti 2 milyar TL. Yaşam Vadisi açıldı. Mevcut belediye başkanından birebir teşekkür almadım. Toplum vicdanı herşeye tanıktır, kimin ne yaptığını görür, yazar, hafızaya kaydeder. Halkımız yapılanı görür. Biz buraya kendimizi vakfettik ve çalıştık. Ardımızdan gelenler iyi yaparsa teşekkür ederiz. Eksik yaparsa eleştiririz" açıklamasını yaptı.
"BEN OLSAM HEYKEL YAPMAZDIM"
Açılışıyla ilçe ve yurt genelinde tartışmalara konu olan Yaşam Vadisi Rauf Denktaş heykeli ile ilgili sorulan bir soruyu da cevaplayan Orakçı "Hizmet makamındaki yöneticilerin asli görevleri o kente değer katacak, kültür, spor sosyal tesisler yapmaktır. Ben olsam heykel yapmazdım. Bunu toplum değerlendirecektir. Kamu vicdanına aykırı bir durum varsa bunu bu öndede değerlendirir vatandaşımız. Heykele saldırı oldu. Kaba güç iyi bir şey değildir, ayıptır. Bizim camiamızın mensubu kardeşlerimizin düşüncesi bunun yanlış olduğu yönünde. Bence de yapılmamalıydı. Yapılmışsa da Beylikdüzü'nün tek sorunu bu değildir. Şu anda Beylikdüzü'nün yönetimi ile ilgili konuşulacak pek çok konu vardır. Heykel konusu teferruattır." dedi.
"BEYLİKDÜZÜ'NDE NE YAPILDIYSA 2004-2009 YILLARINDA YAPILDI"
Vehbi Orakçı, "Beylikdüzü'nün kültürü, sporu. eğitimi vardı. Bizden sonra ne yapıldı? gösterin. Burada biz göreve geldiğimiz zaman bir Kültür Merkezi yoktu, spor salonu, halk eğitim merkezi yoktu. Sağlık ocağı bir taneydi ve yaptık. Asli olarak 2004-2009 yıllarında yapıldı. Son yapılanda bunların tamiri onarımı makyajlanmasıdır" dedi.
"BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN "ALLAH NASİP EDERSE VE TOPLUM İSTERSE NEDEN OLMASIN"
Bir gazetecinin "Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olarak sizi görecek miyiz?" sorusuna ise Orakçı, "İnsanoğlu fikirlerinden, umutlarından ve hayallerinden ibarettir. Beden çürümeye mahkûmdur. Fikirlerimiz her konuda Allah'ın izniyle halkımıza hizmete dönüktür. Allah nasip ederse, toplum layık görürse niye olmasın" dedi.
